- 13.04.2023 21:36
- (7)
Türkiye’nin ekonomi geçmişine bakıldığında en temel sorunlardan biri enflasyondur. Yöneticilerin tecrübeleri ile sık sık karşılaşılan bu soruna önlem almak yerine daima en temel dinamiklerden başlamaları, yöneticinin başarısızlığı olarak tarihteki yerini almıştır.
Dünyada ekonomik krizlerden sonra bir daha yaşanmaması adına her türlü önlem alınırken ülkemizde her yönetici unutulan enflasyon canavarını yeniden uyandırmıştır. Fiyatlar genel seviyesinde oluşan artış olarak da ifade edilen enflasyon ülkenin rakamlar üzerinden kolayca büyümesini sağlarken halkın derin bir yoksulluğa itilmesine neden olmaktadır.
Enflasyon ile oluşan derin yoksulluğun etkilerini ülke vatandaşları uzun süre üzerinden atamazken siyasi karar alıcılar yapay olarak oluşan büyüme ve piyasadaki para bolluğu sayesinde seçimlerden istediği sonucu rahatça alabilmektedir.
Ülkede oluşan enflasyonun devamlılığı beklentisi ise olabilecek en kötü durumdur. Zira toplum, fiyat artışlarının sürekliliği karşısında ileride yapacağı tüketimi şimdi yaparak ekonomi çarklarının daha hızlı dönmesine ve suni bir büyümeye neden olmaktadır. Burada oluşan kısır döngü siyasetçi için en büyük problemdir. Enflasyonist etkiler için ekonominin dönüş hızı düşürülse dahi toplumun enflasyon beklentisini yavaşlatmak kolay olamayacaktır.
Dolayısıyla ülkeyi yönetenlerin kendi geleceklerinden önce ülkenin geleceğini düşünmeleri ve politikalarını buna göre yapmaları çok önemlidir.
Bu noktada ülkeyi yönetenler deyince akıllara sadece devleti yöneten en üst merci siyasetçiler gelmemelidir. Yönetim piramidinin en alt kısımlarında bulunan ve seçimle göreve gelen belediyeler de çok önemlidir.
Devletin merkezi bütçesi için toplumun tamamından aldığı vergilerin bir kısmını yerel yönetimlere bırakması ihtiyacın şiddetine göre tartışmalı ve yetersiz bir durumdur. Topluma verdiği hizmet için harcama kalemi oluşturan belediyeler elindeki kısıtlı gelirler ile en fazla hizmeti vermeye çalışmaktadır. Nüfusun hızla kentlere yoğunlaşması ile belediyelerin görev ve sorumluluklarının artması karşısında gelir artışı sağlayamaması önemli bir sorundur.
Elbette devlet yönetiminin her alanda tek finansman kaynağı halktan toplanan gelirlerdir. Toplanan gelirlerin giderleri karşılamaması ise yönetimin üzerinde oluşan soru işaretlerini artırmaktadır. Gelir ve gider kalemleri her dönemde devletin asıl sahibi olan halkın anlayacağı şekilde ve şeffaf olarak topluma ilan edilmesi esastır. Yapılan harcamaların neden yapıldığı, alınan kararların neye istinaden alındığı halka izah edildiği takdirde olası değişikliklerin kabulü kolaylaşacak halk tarafından benimsenecektir.
Türkiye İstatistik Kurumu tarafından 2022 yılı resmi enflasyonu % 64 olarak ölçülmüştür. 2023 yılı enflasyon rakamları ise daha da düşük seyretmektedir. 2023 Şubat ayı enflasyonu %55,18 olarak ilan edilmiştir. Elbette enflasyon sepetindeki ürünlerin farklı oranlara sahip olması tabiidir.
Belediyeler için en temel gelir kalemlerinden biri olan su tüketiminden toplanan gelirdir. Suyun halka ilk ulaştırılması aşamasında yapılan yatırımın haricinde bir maliyetinin olmadığı tabiidir. Doğal kaynaklarımızdan olan suyun Gölyaka Belediyesi tüketim tarifesi aşağıdaki örnek fatura üzerinden tablolaştırılmıştır.
2 ayda bir hazırlanan faturalar için 2022 yılı 4. Döneminde yaklaşık %40 zam uygulayan Gölyaka Belediyesi, 2023 yılında yani önceki fiyat artışının izleyen 6. Ayında yaklaşık %90 oranında zam uygulamıştır.
Yukarıdaki tabloda verilen rakamlar tüketiciye doğrudan yansıyan vergi dâhil bilgilerdir. Dolayısıyla rakamlarda oluşacak küçük dalgalanmalar normaldir. Ancak bir o kadar da kesin olan 6 ay geçmeden yaşanan fiyat artışlarının büyüklüğüdür. Elbette karar alma yetkisi belediye yönetimindedir. Bu artışa hakikaten ihtiyaç da duyuluyor olabilir.
Ancak son yıllarda toplumun yaşadığı geçim darlığı da unutulmamalıdır. Tüm ülkede yaşanan enflasyonun oluşturduğu derin yoksulluğun bir adımı da ölçüsüzce alınan zam kararları olduğu açıktır. Karar alıcıların, itiraz etme cesareti tamamen kırılmış toplumun üzerinde bu gibi uygulamalarını yine bu halk zamanı geldiğinde değerlendirecektir.
Yorum Yap