- 6.05.2023 15:49
- (5)
Türkiye’de seçim sistemini koalisyonların bitirilmesi olarak anlatan iktidar partisi kendi kurduğu ittifak ile yeni ittifakların da kapısını aralamıştı. Ancak aradan geçen zaman değişen sistemin iktidarın devamlılığını sağlamak üzere atılmış bir adım olduğunu gösterdi. Zira kendi ittifakı ile iktidarını sürdüren hükümetin kurduğu ittifak gücü zamanla erirken muhalefet cephesinde yeni bir ittifak doğdu.
Birleşe birleşe kazanacağız diyen muhalefet ittifakının en büyük destekçisi ise iktidar partisinin ayrıştırıcı ve ötekileştirici dili oldu. Ve şimdi belkide cumhuriyet tarihinin en önemli seçiminin son haftasında iki ittifakın oy oranları birbirine çok yakın.
Bir yanda devletin tüm imkanlarını arkasına almış bir propaganda makinesi varken diğer yanda bir o kadar kısıtlı imkanlarla seçime giden taraf var.
Devletin tüm imkanlarını iktidarını kaybetmemek adına hoyratça kullanan hükümetin bu kadar agresif seçim stratejisi belki de muhalefet cephesinin en büyük gücü oluyordur. Atılan adımlar o kadar hesapsız ki seçimden hemen sonra en büyük hesabı ödeyenin yine bu toplumun olacağı muhakkak.
Güçlü devletlerde kamu kurumlarının ağırlığı ile kanunların uygulama gücü toplumun her kesimine adil davranır aynı kurallar ile yönetimi sağlarken ülkemizde maalesef iktidarın tarafında büyük bir ağırlık var. Bu ağırlığın ve gücün normalde güç sahibine destek olması beklenirken karşısındaki tarafın en büyük gücü olması ise sonradan araştırılması gereken ilginç bir durum.
Daha önceki seçimlerde seçime giden hükümetin seçim aşamasında en icracı 3 bakanı istifa eder yerine tarafsız bürokratlar devlet işlerini yürütürdü. Böylelikle oluşacak haksızlıklar önlenmeye çalışılır rekabet sağlanmaya çalışılırdı. Gücü elinde bulunduran direksiyondan ayrılır, seçim yarışını mertçe sürdürürdü. Zaten olması gerekende buydu.
Yeni seçim sistemi içinde bir çok yenilik getirdi. Şimdi tüm devlet kurumlarında seçimde yarışacak olan cumhurbaşkanın portresi asılı halde seçime gidiyor. Tüm bakanlar bakanlık koltuğunda kendi seçim bölgelerinde diğer milletvekili adayları ile yarışıyor.
Ülkede algı tam olarak kontrol altında kimse demiyor ki bu bakanların diğer vekil adayları ile yarışması ne kadar adil? Basın susturulmuş, susmayanların ağzına bant çekilip arkadan elleri bağlanmış. Adaletin elindeki terazi alınmış, terazinin cebri gücünü temsil eden kılıç görünmeyen bir yere kaldırılmış.
Yaşanan haksızlıkların sıralanması bir yana mertçe bir yarıştan kaçınır hale gelenler hallerinden utanmaz olmuş. Toplumun vicdanı susmuş yaşananlar karşısında. Tüm imkanları ile son model yarış aracından iki ayağı birbirine bağlanmış kişiye “hadi hadi gelsene yarışalım” deniyor.
Umarım bu körlük çok uzun sürmez ve ülke olarak yeni felaketleri yaşayarak test etmeyiz.
Yorum Yap