BAŞKAN ÖZLÜ TARİHE GEÇTİ!

Düzce Belediye Başkanı Faruk Özlü, 10 Ocak çalışan gazeteciler gününde, basının ‘çalışmadığını’ belirterek, ‘kaba’ bir ‘ayar’ verdi. Üstelik bunu da, ‘basın gününde’ basın onuruna verdiği yemekte yaptı.

Böylelikle, gazeteciler yemeğin üzerine bir de ‘fırçalı kaymaklı pasta’ yemiş oldular. ‘Onurlandırılan’ gazetecilerin yemekleri boğazlarına ‘dizildi’. Şimdi geçelim detaylara:

***

Şahsım olarak, o ortamda yoktum. Çalışan gazeteci olmadığımdan değil elbet; basının özgür olduğuna inandığını belirten belediye başkanı Faruk Özlü hakkımda suç duyurusunda bulunarak beni mahkemeye havale ettiği için. Dolayısıyla beni mahkemeye veren birinin yemeğine icabet etmem yakışık almayacaktı.

***

Kuşkusuz o yemekte bulunan gazeteci arkadaşlarımdan birçoğu tepkilerini gösterdiler. Lakin işin içine ‘çalıştay’ girince bana da söz hakkı düştü. Başkan Özlü, fırça beyanatında şu sözlere yer verdi: “Aranızda kuvvetli bir diyalog yok. Hepinizin bir araya geldiği bir toplantıya şahit olmadım…  Sizlerin hepinizin katıldığı bir çalıştay yapmayı öneriyorum, kimseye kırgınlığım dargınlığım olamaz…”

***

Gazetecilerin şehri yönetmek gibi bir görevleri bulunmuyor; ama belediyenin asli görevi bu. Dolayısıyla, bir belediyenin ve onu yöneten ideolojinin ‘diyalog’ meselesi, gazetelerin kendi aralarındaki ‘diyalog’ meselesinden çok daha önemlidir.  2004 tarihinden beri belediyeye hakim olan ‘belediye başkanları’ ve ideolojilerinin barındığı Ak parti bugüne kadar geçen 16 yılda nasıl bir diyalog içinde bulundular acaba? 16 yıllık sürede 5 dönem Ak partili belediye başkanlıkları döneminde, aynı partiden olmalarına rağmen başkanlar birbirleri ile diyalog içinde oldular mı?

***

Ak partili 5 dönem boyunca tüm belediye başkanları birbirleri ile kavga ettiler. Birilerinin ‘yaptığını’ bir diğeri ‘bozdu’.  Her biri bir diğeri için ‘karalama dosyaları’ hazırladı, kendi partilerinin genel merkezine gönderdiler. Yetmedi; buna parti yönetimleri de karıştı. Hep birlikte birbirlerine ‘kumpas’ hazırladılar. Yetmedi; bu kavgalarına yine kendi partilerinin milletvekillerini karıştırdılar. Hatta, milletvekilleri buna öncülük etti. Bu milletin parasıyla yapılmış hizmetleri ‘çöpe’ attılar.

***

Kavgalarınız sizi kesmedi, küfürleştiniz. Birbiriniz hakkında yazdıklarınızı, benim kalemim yazmaya ‘utanır’.  Yemek yediniz, helalleştiniz diye bu satırlar silinmedi!...Çünkü bizzat hafızalara kazımak için büyük uğraş verdiniz! Orada öylece kaldı!

***

Diyalog için,  doğru hareket için, gazetecilerden çok Ak partinin ‘çalıştaya’ ihtiyacı var. Eğer izin verirseniz bunu ben size yapabilirim.

***

Başkan Özlü, ‘Hepinizin bir araya geldiği bir toplantıya şahit olmadım’ demiş… Biz de sizin şehri yönetmek adına Meclisi kaale alarak bir araya geldiğinize şahit olmadık.

***

Son olarak, Başkan Özlü, ‘Kimseye kırgınlığım dargınlığım olamaz’ demiş. Sahi mi? Başkan Özlü, şehr-i emin olarak kendi vatandaşlarını mahkemeye veren İLK BELEDİYE BAŞKANI olarak tarihe geçti!