Elektrik faturalarının düşürülmesi için formül arayışı başladı

Elektrik faturalarında artan şikayetler üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatı ile başlatılan yeni çalışmada formüller netleşmeye başladı. Konut ve iş yerlerinde faturaları düşürecek üç seçenek masada.

İlk etapta 150'den 210 kilovatsaat çıkarılan kademenin yeniden düzenleneceği belirtiliyor.

 İkinci formül ise elektrikte KDV indirimi var.

20 yıldır ticaret yaparım KDV si düştüğü için fiyatı düşen hiçbir ürün görmedim. Elektrik faturalarına mevcutta yüzde 18'lik bir KDV uygulanıyor.

 Bu oranın düşürülmesi gündemde. Burada esas çözüm yine yok. Devlet desteklesin.

10 birim elektriği 100+%18 kdv ile =118 tl ve vermek ile 117 tl ye fiyatı çıkarıp %1 kdv ile 118TL arasında fark yok. Netice de böyle olacak . 1 ay 101 tl ye millet kullanacak ondan sonraki ay %20 zam yapılıp aynı fiyata çıkarılacak. Artık bu siyasi ticari hilelerden millet bıktı.

Ayrıca kayıp kaçak bedelini faturaya iletim bedeli olarak yüklemek sadece saklamaktır. Önemli olan özellikle doğuda devletin politika olarak geçmişte göz yumduğu kaçak tüketimi vatandaşın bir hak olarak görmesi nedeni ile bugün halen  2022 yılı bütçesi üzerinde milletvekillerinin soru ve eleştirilerini cevaplayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Doğu ve Güneydoğu’da 5 yıl önce yüzde 75 olan elektrikteki kayıp-kaçak oranının yüzde 50’nin altına indiğini kaydetti. Bu kayıp kaçağı tüm vatandaşlar ortak ödüyor. Tüketim oranlarına göre.

Devlet veya dağıtım firmaları işini doğru yapıp ağır cezalar getirmediği sürece elektriğini namusu ile doğru ödeyenler ve kaçak kullanmayanlar %15 daha fazla ödemeye devam edecekler.

Küçük esnafa yönelik bir formül üzerinde de çalışılıyor. Buna göre, faturalandırmanın tüketim ya da cirosuna göre belirlenmesi üzerinde duruluyor.

Ne CHP ne İyi Parti nede diğer buçuk partiler hükümeti bu kadar sarsmamıştı.

Elektrik çarpmadı yaktı geçti. Doğalgaz yakmadı kömür etti. Mazot benzin araba artık yakmıyor. Aynı para yakıyor. Allah’tan belediye su faturasına zam yapmadı da su milletin boğazında kalmıyor.

Bu üç fatura şu an iktidarı zorlamıyor artık.

Bu üç faturaya müdahale edilmez ise Kimse Reis’in hatırı falan dinlemeyecek.

Fatura partisi sokakta milletin cebine dokunmayı bırak resmen soygun yapılır gibi olunca sıkıntı olmaya başladı.

Ülkede kömür ve doğalgaz ile elektrik üretimi %60 ları bulunca, kömür fiyatları %400 ve doğalgaz fiyatları %300 artınca hükümetin bu durumu pandemi dolayısı ile vatandaşa yansıtamayıp sübvanse etmesi seçimlere 1,5 sene kala zamların patlaması sonucu milletin AK Parti’ye patlaması da olur.

Seçimlere 1 yıl kala bir 0,25Kr luk poşet nedeni ile Ak Parti oy kaybı yaşamıştı. Şimdi ise seçimlere 1,5 yıl kala bu faturaların millete yansıtılmayıp barajın patlaması gibi milletin üzerine pat denek yıkılması büyük bir yönetim zafiyetidir.

Şimdi herkes şunu diyor.20 yıldır neden bir adet nükleer santral yapılmadı.

Dışa bağımlı kömür ve doğalgazdan bir sıkıntı yaşandığında milletin elektriksiz kalacağı aşikar iken çevre örgütlerinin ve diğer nükleer karşıtı yapılara karşı Fransa’da 50nin üzerinde Hollanda’da bile 1 adet santral var iken siz daha yeni Ak kuyu Nükleer santraline başladı iseniz kalkınma sekteye uğrayacaktır. Türkiye’nin bir nehir zengini, akarsu zengini olduğu yalanını bırakalım.

Dağı taşı ekmemiz lazım. Sulama tekniğini değiştirip salma sulamadan damlama sulamaya geçip daha fazla üretmemiz lazım yoksa. Gıda fiyatları daha fazla yükselmeye devam edecek.

Domates salçası bu sene çok ucuzdu. Domatesi 0,50kt dan alan üretici sezon gelmeden 1,5 TL fiyat ve tohum vermesine rağmen çiftçi domates ekiminde %50 ekim yapmadı. Gübre pahalı gübre atmadan tarım yapıp ne olursa Allah kerim deyip üretim yapmaya çalışıyor.

Gelecek sene 1 kilo domates salçası raflarda 25-30TL olacak. Şimdiden yazıyorum.

Çiftçinin maliyetinin altında üretim yaparsa şehre göç edip bir yerlerde çalışmaya devam eder. Ve bizlerde patatesi 10TL soğanı 10TL domatesi 20tl ye yemeye başlarız.

Üretim ekonomisi ile organize sanayi bölgeleri yapıp bunların en büyük girdilerinden biri olan doğalgaz ve elektriği dışa bağımlı yaparsanız rekabet ortamı kaybolacaktır.

Hatta bir sıkıntı olduğunda elektrik ve doğalgaz kısıtlamasına giderek fabrikaları tatile dahi çıkarmak durumunda kalmak kadar kötü bir durum yok.

Devlet her şeyi sübvanse etmekten vaz geçip kalıcı çözümler üretmeli.

Balık tutmayı öğrenmeliyiz. Balık vermekten vaz geçmeliyiz.

Denizler ve dereler kurumadan başlamalıyız.

Fatura Partisi tabela koysa Cem Uzan gibi %10 oy alır. Peki niye muhalefetin oyları artmıyor.

Millet fark göremiyor. Fark yoksa bunlarla devam edelim düşüncesinde ama bir alternatif ve umut veren bir siyasi hareket bu zamanda çıkar ise hem muhalefet hem iktidarı bu millet doğalgaza koyup toplar , elektrik ile çarpar, mazot ile böler ve iktidar olması rüyasından çırak çıkarır.

Millet siyasetten ümidini kesmeden millete umut olun.

Bir şeyler yapın. Yoksa Fatura Partisi iktidara yürüyor.

Bu fatura partisi hem muhalefeti hem de iktidarı çarpabilir.