- 20.02.2023 10:46
Bu yazıyı yazmak istemedim ama kendimi tutamadım.
Ama canım çok acıyor. Yüreğim ağlıyor. Hıçkıra hıçkıra bir dağın başına gidip ağladığımı kimse görmeden bağıra bağıra ağlamak istiyorum.
Asrın felaketinde 40000 üzerinde bu vatan evladını betona gömdük.
Gömerken de ölmelerini beklemedik. Diri diri gömdük.
Sonrada timsah göz yaşları ile siyasiler bölgeyi ziyaret ettiler.
Muharrem İnce: “Deprem, Türkiye’nin en önemli sorunudur. Bekâ sorunudur! Bu gerçeği bir kez daha hatırlatıyor; tüm yetkilileri önlem almaya davet ediyorum derken herkes işi geçiştirmeye devam ediyor.
Çok doğru söylüyor.
Depremde büyük bir yıkımın olduğu Hatay’ın Emek Mahallesi'nde, yerel seçimlerde miting düzenleyen Hatay Büyükşehir Belediyesi Başkanı Lütfü Savaş'ın, kentsel dönüşüm projelerini bir dayatma olarak vatandaşa aktardığı belirlendi.
O dönemlerde paylaşım yapan Savaş, şu ifadeleri kullandı.
Gecenin bu saatine kadar bizleri soğuk havaya rağmen bekleyen değerli Emek Mahallesi sakinlerine teşekkür ederim. Emek Mahallemize dayatılan kentsel dönüşüm projesindeki haksızlıkları ortadan kaldıracağız. Dönüşümde rantın değil halkın yanında olacağız. Şimdi de Amik ovasına beton döktük 10bin den fazla vatandaşımızı toprağa verdik.
Bu süreçte yapılan propaganlardan biri de, depremden bir yıl önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla yayınlanan Cumhurbaşkanı Kararı'yla İskenderun’a bağlı 6 mahallenin risk kapsamından çıkarması olmuştu.
İşin aslı çok geçmeden ortaya çıktı.
Bakanlar Kurulu tarafından 2015 ve 2017 yıllarında iki kez yargıya taşındığı ve kararın iptal edildiği öğrenildi. 11 yılı aşkın bir süre devam eden yargılama süreci sonrası mahkeme kararı kesinleşince de Cumhurbaşkanlığının kararı iptal etmek zorunda kaldığı belirlendi.
Kılıçdaroğlu, "Artık gün, hepimizin ortak çalışma ve ortak mücadele etme günüdür" dedi.
Geçmişte rant diyerek kentsel dönüşüme sokulmayan mahallelerde binlerce insanı diri diri betona gömen kim?
Fark etmez.
Kahramanmaraş’ta durum farklı mı?
Kahramanmaraş, Malatya, Adıyaman, Osmaniye yıllardır iktidar partisi yerel yönetimlerde var.
Oralarda da yıkımlar var.Kime hesap soracağız.
Müteahhitleri tutukluyorlar. Ölülerini de bulsalar mezar taşlarına kelepçe takacaklar.
Belediye başkanlarını, iptal kararı veren hakimleri, yapılara izin veren ve kontrol etmeyen belediye İmar Müdürlerini, Zabıta müdürlerini yapı denetim firmalarının sahiplerini, beton firmalarının sahiplerini ev en çokta siyasilere kelepçe vurun. İçeriye atın. Güneş yüzü görmesinler. Yıkılan ve betona gömdüğümüz her vatan evladı için dava açın bakayım usulüne aykırı bina yapılabiliyor mu?
Şimdi kalkıp ‘Binanın statiği ile oynayanlara, kolon, kiriş kesenlere kesinlikle affımız yok. Bu bir cinayettir. Ama Düzce’de bugüne kadar böyle bir tespitimiz yok. Artık 5 yılda bir yapı kullanım izni verdiğimiz binalarda periyodik kontroller yapacağız” demeyeceğiz.
Biz düzenli kontrollerimizi yapmaya devam ediyoruz. Kanuna aykırı bir durum tespit ettiğimizde binayı mühürleriz. Mühürlenen bina var mı?
Yok.
Kimse maval okumasın.
Timsah göz yaşlarınızı bırakınız.7,5 şiddetinde bir deprem olsa Düzce’de kaç bina yıkılır biliyor musunuz?
Düzce’de bina sahipleri %69,5 Kiracı %17,80 Diğer %10,4 Bilinmeyen %2,2.
Kiracılar için bir şey diyemiyorum fakat canını seven Allah’ını seven 2000 yılından önce yapılan binalarda oturmasın. Kiraya girmesin. Tabut kiralamayınız.
Ev sahipleri 30sn de yıkıla bilecek bir deprem deki binalarınızı derhal terk edin.
Vallahi deprem olur ise öleceksiniz.
Televizyonlar hep mucize haberlerini gösteriyor.
250 Kişilik bir yıkılan apartmanda canlı çıkan ortalama 5 kişi. %99 binanız yıkılır ise öleceksiniz.
Elbistan’da 21 kişinin yaşadığı bir apartmanda canlı çıkan sayısı 2 ve bir köye yan yana 19 mezar açılıyor. Cenazelerin soy isimlerinin tamamı aynı.
Acıya bakar mısınız. Ocağınıza incir ağacı dikmeyin.
Bu deprem ülkemizi 5 yıl geri götürdü. Siz sanıyor musunuz ki cebinize dokumayacak. Pul biber Maraş’tan gelir. Ama fabrikalar yıkılmış. Depremden bugüne 15 günde pul bibere %20 zam geldi.
Fyodor Dostoyevski, Karamazov Kardeşler kitabının bir bölümünde böyle bir replik var.
Bir gece yatıyordu, ben de yanındaydım. “Babacığım, mezarımı toprakla örttükten sonra üzerine bir ekmek kabuğu ufala,” dedi. “Serçeler gelir; seslerini duyar, yalnız olmadığıma sevinirim.”
Değerli kardeşlerim eliniz var, gözünüz var, 3-5 bin tl ye binanızın depreme dayanıklılığını ölçtürebilirsiniz.
Ne olursunuz zaman daralıyor.Ne zaman zamanımızın biteceğini de bilmiyoruz.
Tekrar binlerce insanı toprakla örttükten sonra üzerine gelip timsah göz yaşları ile sulamayınız. Ölüler dirilecek ama bugün değil. Göz yaşı ile sadece kendimizi kandırıyoruz..
Gelecek bir gün ansızın mutlaka gelecek. Depremde şunu gördüm, birçok bina yıkıldı ama koltuk da yıkılanı görmedim istifa edeni görmedim.
Ama biz ALLAH’IMIZIN dediği gibi ders almayız…
Yorum Yap