Doğru zaman doğru adam diye yazıma başlık atmak istiyordum ama uzun zamandır yazmıyorum.

Politize de olmadan ortadan halkın arasındaki konuşmalardan bir yazı yazmak istiyorum.

Seçim sathına girilen bu zamanda artık her şey netleşmeye başladı.

25 yıldır seçmenim. Vatandaşa seçim rüşveti bu kadar verildiği bir dönemi hatırlamıyorum.

Fakat seçmeninde bu kadar taraf olduğu taraf olmayanın bertaraf olacağı bir zaman süreci de hatırlamıyorum.

Akparti’nin bir kazaya(cumhurbaşkanı’nın tabiri) kurban gitme ihtimali var.

Düzce’de vatandaş özellikle Akparti’de Ayşe Keşir konusunda keşke Cumhurbaşkanı Ayşe hanım’ı kadın kolları başkanı yapmış başka ilden aday gösterseydi diyor bu konuda serzenişleri var.

Fahri Çakır’dan dolayı zaten Akparti’ye kızgın olan bir kesim var.Düzce’ye 5 yıl kayıp bir milletvekili oldu.

Ümit Yılmaz ile ilgili de MHP kanadında sıkıntı var.

Bir önceki seçimde Ümit Yılmaz çok az fark ile Düzce’den milletvekili olmuş idi.

Bu seçimde MHP li seçmenin bir kısmı Ümit Yılmaz beye hem kızgın hem de dargın.

Fakat özellikle Akçakoca ve Cumayeri’nde fındık üreticisi TMO fındık alım merkezlerine gelip vatandaşa zulüm eden fındık alım yerlerindeki vatandaşı haraca bağlayan doğulu hammallara ve TMO yetkililerine ayar vermesi alen efsane. Kimlik fotokopisi isteyen yetkililere ‘’fotokopi makinesini 30 dakikaya buraya istiyorum yoksa burayı başınıza yıkarım vatandaşa kolaylık sağlayın’’ demesi vatandaşa sahip çıkması üzerine çok duruyorlar.

Bu konu Akçakoca’da ve Cumayeri’nde efsane gibi anlatılıyor.

Fakat bu seçimde kendi partisi içerisindeki sıkıntı ve küskünler dolayısı ile işi gerçekten çok zor.

Fakat bu seçimde Cumhur İttifakı tek liste ile gidip Ümit Yılmaz’ı 3 sıradan koysalar dahi %99 kazanabilirdi.

Fakat ya  Akparti 3-0 yapacak yada 2-1 alacak. Bu 1 millet ittifakının adayı olma ihtimali %51 in üzerinde.

Burada 1-1-1 milletvekili ihtimalinden söz ediliyor ama bu durum çok zor. Akparti 2.3. sıradaki adayları halk tarafından çok seviliyor. Hakan Kuşcuoğlu 3. Sıradan meclise girer ise bu tamamen kendi alın teri ve emeği ve vatandaşın  Hakan Kuşcuoğlu’nu mecliste görmek istemesinden ve teveccühünden olacaktır.

Fakat eğer İyi Parti yerel seçimde aldığı oyları Milletvekili seçimlerinde millet ittifakına taşıyabilir ise Millet İttifakı Talih Özcan milletvekili olabilir. Bu tamamen iyi partili seçmenin MHP’ye dönüş mü yapacak yoksa genel merkezin durduğu gibi mi duracağına bağlı.

Bakalım burada da Bakan beyin yeni danışmanı  İyi parti eski  il başkanı Ercan Katırcıoğlu bey çalışmalara katılacak mı yoksa ben aldığım parayı bilirim mi diyecek. Yoluna mı bakacak?

Ayrıca Yeşil Sol partinin bugünlerde Düzce’de CHP kapısında yatıyor .HDP oylarını alabilir ise Millet İttifakı adayı Talih bey talih CHP’nin yüzüne %95 gülebilir.

Yeniden Refah Partisi son bayan millet vekili silüet faciasından sonra yok denecek kadar, Memleket Partisi ve genlerden hatırı sayılır oy alacak.Yeşil Sol Parti ise bakalım genel merkeze mi çalışacak yoksa Kemal Kıulıçtaroğlu’na destek verdikleri gibi burada da Talih Özcan beyi mi destekleyecekler hep beraber yaşayıp göreceğiz.

Gece geç vakitlere kadar halkın içerisin de dolaşıp gördüklerimi sizlerle paylaşmak istedim.

Bu arada Akparti hem Düzce’de hem Türkiye genelinde işi hiç kolay değil.

Millet eskisi gibi Akparti için ‘ak kaşık’’demiyor.

Yani sütten çıkmış ak kaşık değil.

Fakat bu seçimde de tek önemli aktör Recep Tayyip Erdoğan bakalım reis bu seferde başarabilecek mi?

Başarılı olur  ise Muharrem İnce çıkıp diyecek ki: Çıkmışsın yenmiş, çıkmışsın yenmiş, bi daha çıkmışsın bi daha yenmiş.

İnce: Ey Kılıçdaroğlu! Dur bir kez de hep beraber tadalım şu duyguyu düşüncesini

Şöylemi diyecek.

Topumuzu yenmiş. Toplu yenmiş. Topunuzu sandığa gömmüş mü diyecek az kaldı.

Yada Devlet Bahçeli çıkıp ‘’bu sefer sizin çocuklar başardı’’ mı diyecek.

Saçınız ak mı karamı kesince önünüze düşecek göreceksiniz…

Sabır.

Ama Akparti ev MHP işbirliği yapmaz iseler ikisi de zarar görecek.

Düzce’den her evden MHP’ye 1 oy demeliler. Yada bu sıkıntı yaşanmasın diye Mehmet Keleş’i 2. Sıradan aday koyacaklardı. Güle oynaya Ümit Yılmaz meclise gidebilirdi.

Yada Talih Kuşu başkasına gülecek..