Halk otobüsünde yanımda oturan 6 - 7 yaşlarındaki çocuk, bir torba dolusu can eriğini, yüzünü ekşite ekşite yemekle meşgul...

"Hepsini birden yeme, dokunur, hastalanırsın." dedim.

"Amca biliyor musun, benim dedem 115 yıl yaşadı. “dedi.

"Çok mu yerdi eriği?" dedim gülerek.

"Yok amca" dedi." Kimsenin işine karışmazdı..."

Çok sevdiğim bir kurgudur. Belki de gerçek olaydır.

Mevsim erik, kiraz, şeftali, çilek gibi meyvelerin bol bereket olduğu günler.

Bu zamanlar genellikle ülkemizde de hep seçim aylarıdır.

Fiyatlar düşer.

Bolluk bereket ortalığı kaplar.

Okullar tatil olmadığı için seçmen şehirlerini terk etmemiştir.

Seçime katılım oranı hep yüksektir.

Ama nedense seçime hep müdahaleler olur.

Yabancı basın manşetler atar.

ABD açıklama yapar.

Almanya bitlenir.

PKK ateşkes(!) ilan eder. Cici pkk rollerine bürünür.

Ülkede demokrasiyi düzenlemeye yön vermeye kalkar aklınca..

Fetöcüler aldıkları rüzgarla uçak bileti alır.

Birileri milletin seçtiğine ayar verir. Darbe yapar.

Millet bayrağını eline alır tankların önüne yatar.

Bu zamanlarda da millet sazı eline alır başlar.

Benim işime karışma ben milletim karar benim.

Sonuç benim.

‘’Yeter söz milletin..’’ der karışanların kafasına sazı vurup sapını eline veriverir.

Milletin işine karışmayın.

Üzerinize afiyet …

Hastalanmayın.

Hapşırmayın..Üzülmeyin.

Çok yaşayın..