- 1.06.2023 12:41
İç Anadolu bölgesinde, uçsuz-bucaksız kırların ortasında bulunan şehre “Kır şehri” anlamında, “Kırşehir” ismi verilmiştir. Günümüzde bile: bölgenin birçok yerinde, “Kır şehri” şehrin ismi olarak kullanılmaktadır. Hatta: yine bir söylentiye göre: “Anadolu’yu talan eden Timur, bu bölgede kendisine karşı koyan halkı gördüğünde “kırın şehri” diye emir vermiş ve bu deyim daha sonraları, şehrin isminin “kır şehri” olarak kullanılmasına neden olmuştur.
Evet: Timur, yakın geçmişimizden yüzyıllar önce yaşamış olmasına rağmen, Anadolu’nun hemen ortasındaki bu güzel şehrimizin “kırılması” eksik olmamıştır.
Kırgın şehirin Kırşehir’in hikayesi biraz uzundur.
Herkesin bildiği gibi 1954 yılında Demokrat Parti iktidarının, seçimleri kaybettiği Kırşehir’i ilden ilçeye çevirmesiydi.
Aslında Bayar ve Menderes’i bu kadar kızdıran seçimlerde bir şehri kaybetmek değildi.
1954 seçimleri DP için tam anlamıyla bir zaferdi. Beş şehir dışında bütün ülkede seçimleri kazanmış, yüzde 58 oyla, bir ilde birinci olan partinin bütün vekilleri aldığı seçim sistemi sayesinde Meclis’in yüzde 80’ini kontrol etmişlerdi. O zamanlar bir şehirde en fazla oy alan tüm vekillerinde sahibi oluyordu.
Endişelenecek, telaşa kapılacak bir durum yoktu.
Aynı seçimdeki tercihi yüzünden Kastamonu’nun Abana kazası da köye çevrilmişti ama CHP’nin kazandığı diğer iller ya da ilçeler benzer bir akıbeti yaşamamıştı.
Küçük bir Anadolu şehrinde seçimi kaybetmeyi çok da kafalarına takmamaları beklenirdi.
Ama öyle olmadı.
Peki, neden yüzde 58 oy almış güçlü bir iktidar, yüzde 5 oy almış ve tek bir şehirde seçimi kazanmış bir partiye karşı bu kadar bilenmişti?
Çünkü Bayar ve Menderes’i kızdıran Kırşehir’de seçimi kaybetmek ya da Kırşehir’de seçimi Cumhuriyetçi Millet Partisi’ne kaybetmek değildi, esas mesele Kırşehir’de seçimi Osman Bölükbaşı’na kaybetmekti.
Bu öfkeyi anlamak için Bölükbaşı’nın hikayesini hatırlamak gerek.
Kırşehir’in bir köyünde ama varlıklı bir ailede doğan Osman Bölükbaşı, İstanbul Erkek Lisesi’nde okumuş, ardından ailesi onu üniversite eğitimi için Fransa’ya göndermiş, 30’lı yıllarda Nancy Üniversitesi’nde matematik okumuş, Türkiye’ye döndüğünde ise Kandilli Rasathanesi’nin kurucusu Prof. Fatih Gökmen’in asistanı olarak Kandilli Rasathanesi’nde astronom olarak çalışmaya başlamıştı.
30’lu yaşlarının başında güçlü hitabeti, Orta Anadolu’ya hakimiyeti ile DP kurucu kadrosunda hızla yükselip partinin müfettişi oldu. Celal Bayar’ın ona “sen Bölükbaşı değil, alay başısın” diye iltifat ettiği zamanlardı.
1946 seçimlerinde DP’nin Yozgat adayı oldu. Tek parti iktidarına karşı meydanları; “Sesimiz gür olacak/ Vicdanımız hür olacak/ Efendi bir olacak/ O da millet olacak” diyerek coşturmaktaydı.
Fakat Osman Bölükbaşı aynı Muharrem İnce gibi DP ayrılıp Cumhuriyetçi Millet Partisini kurdu.
CMP seçimde en fazla Kırşehir’den oy alarak sadece Kırşehir’den milletvekili çıkardı.
Osman Bölükbaşı mecliste aslan gibi muhalefet yapıyordu.
Tek başına iktidar olan Demokrat Parti artık büyük güçtü.
Kırşehir de artık önünde hiçbir engel görmeyen iktidarın mağdurlarından biri olmak üzereydi.
“Kırşehir Vilâyetinin kaldırılmasına ve Nevşehir Kazasında (Nevşehir) adiyle yeniden bir vilâyet kurulmasına
dair kanun” 30 Haziran 1954 günü Meclis’te görüşülmeye başlandı.
DP sözcülerine göre karar siyasi değil, tamamen demografik ve ekonomik gerekçelere dayanıyordu.
Kanunu savunmak üzere kürsüye çıkarak bu demografik ve ekonomik gerekçeleri anlatan Başbakan Menderes ise bir ara kendisini tutamayıp esas niyeti ağzından kaçırmıştı:
“Siyasi maksat mevcut olduğunu bir an için farz edelim.
Kırşehir’i ilçe yapan kanun Meclis’te 259 kabul, 39 ret ile geçti.
DP ve Menderes yaptıkları hatanın farkına üç yıl sonra vardı.
Kırşehir, 1957 seçimleri öncesi tekrar il yapıldı ve bunun için törenler düzenlendi.
Ama o törenler sırasında çıkan olaylarda Bölükbaşı tekrar tutuklandı ve hapse atıldı.
Kırşehirliler ise 1957 seçimlerinde hapisteki Bölükbaşı’nı bir kere daha seçtiler, Bölükbaşı, milletvekilliği yeminini de hapishanede yaptı.
1957 seçimlerinde Demokrat Parti, Türkiye genelinde büyük o kaybetti.
Kırşehir hadisesi Türk siyasi tarihinin en trajik ve ibretlik olaylarından biri oldu.
Şimdi ise 11 ilimiz depremde yıkıldı. Resmi rakamlara göre 50.000 üzerinde insan vefat etti.
Bu bölgede oturan halk ve diğer illerde misafir olan halkın çoğunluğu ekseriyetle Cumhur ittifakına ve Recep Tayyip Erdoğan’a oy verdi.
Fakat bu bölgenin seçim sonuçları bu sefer de Millet ittifakındaki insanlarımızı incitti. Öyle ki Meral Akşener’e ve Muharrem İnce’ye yapılan kapağı açılmamış küfür ve hakaretler depremzedelere yapıldı.
Bu arada sokaklarda başı örtülülere hakaretler tacizleri de insanlar tekrar gördü.Allah göstermesin birde bunlar iktidar olursa dedi.Tekrar tercihinide tarih tekerrür etmesin diye belki de değiştirdi.
Bu seçimi Tayyip Erdoğan bu şartlarda kazanması mümkün değildi.
Ama muhalefet seçimi kaybetti. Kemal Kılıçtaroğlu kaybettiği için adam kazandı.
Hatta cumhur ittifakına oy veren milyonlara saman kafalı, geri zekalı, makarnacı diye hakaretler yapıldı.
Öyle ki deprem sonrası 2 TL lik suyu CHP parti konteynerine götürüp iade eden insanlar seçimlerinde özellikle 1.Turda en fazla Kemal Kılıçtaroğlu’nu destekleyen Hatay’da 2.Tur Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Recep Tayyip Erdoğan’ı destekledi.
Bir Hatay’lı depremzede iş arkadaşımız seçimi %58-60 ile CHP ve Kemal Kılıçtaroğlu kazansaydı şöyle derlerdi. Bu iller zaten yıkılmış. Fay hattında. Kalıcı konutları buralara yapmaya gerek yok tekrar yıkılabilir.
Bu nedenle Anadolu bozkırlarına Aksaray, Konya, Ankara, Afyon ,Çankırı ,Çorum,Yozgat vb şehirlerin boş yerlerine kalıcı konutları yaparlar buraları da birer ilçeye çevirirlerdi. Hatay’ı da ilçe yapıp hiçbir ev yıkılmayan Küçük CHP’li belediye yöneten Erzin ilçesini il yapıp buraya bağlarlardı.
Özellikle Hat-ay(sınır hattının ayı olan) Hatay ili Hata-yaptın olarak değiştirilir ilçe yapılırdı dedi.
Siyaset çok insafsız ve intikamcıdır.
Hatta birisi bir teori attı ortaya. Cumhurbaşkanı ilk turda %50,8 ile seçimi kazandı. Fakat Kemal Kılıçtaroğlu ve ahalisi %60 ile iktidara geleceklerine o kadar emindi ki. Bu durum bir iç savaş ve karışıklık çıkarıp ,insanlar ölmesin diye bile bile YSK seçimi %49,5 ile 2. Tura bırakarak muhalefetin gazını aldı teorisi dahi dillendirildi.
Bir yerde okumuştum ’’Neden gençler CHP’ye destek veriyorlar denildiğinde onlar sadece 22 senedir Akparti’yi biliyorlar. CHP’nin geçmişini bilseler onlar bile yanaşmazlar.
Fakat 2. Defa yıkılan depremzede tekrar sandığa koştu. Daha fazla bir oranla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a destek verdi.
Bayrağını tutup kaldırdı.
Vatanına sahip çıktı. Gururuna sahip çıktı.Onuruna sahip çıktı.
Acısını içine gömdü. CHP’yi ve Kemal Kılıçtaroğlu’nu da sandığa gömdü.
‘’Siyaset bu kadar incitici olmamalı’’ dedi.
Ve noktayı koydu.
Yorum Yap