AK PARTİ’NİN DEĞİŞTİRİLEMEYECEK DEĞİŞTİRİLMESİ TEKLİF DAHİ EDİLEMEYECEK SİYASİ YASA MADDELERİ

  • 29.09.2023 10:08

 

MADDE 1- Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.

MADDE 2- Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.

MADDE 3- Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.

Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.

Millî marşı “İstiklal Marşı”dır.

Başkenti Ankara’dır.

MADDE 4- Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.

Şimdi gelelim. Neredeyse çeyrek asırdır iktidarda olan AK Parti’nin değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek siyasi varlık ve değerlerine.

AK Parti’nin doğal lideri Recep Tayyip Erdoğan’dır.

AK parti için başörtüsü, ezan, bayrak ve tek devlet(bana göre rabia) konularında esneme ve toleransı yoktur.

Akparti’nin iktidarına kast edilmiş millet egemenliğine kast edilmiş gezi olayları ve 15 Temmuz hain darbe girişimi..

Bugün 15 Temmuz darbe girişimi Akparti’ye 15 sene bu ülkede iktidar öpücüğü vermiştir. Bu muhalefet anlayışı ile devam edilirse 2028 yılında yapılacak başında Recep Tayyip Erdoğan’ın olmadığı ve işaret ettiği lider çerçevesinde iktidarda kalacaktır.

Yukarıda yazdığım konularda Akparti’nin kırmızı çizgileridir.

Şimdi gelelim 15 Temmuz Lisesi faciası ile ilgili yazıma.

Bu konuda siyasi akıl ve devlet aklı yerel aklı ve talebi kaldıramamıştır. Yerel akılda bu konuyu yanlış yapmıştır demiyorum. Şekil ve uygulama olarak kıvıramamıştır.15 Temmuz Lisesi başka bir liseye Turgut Özal Anadolu lisesi gibi okul bitiminde tamirat amaçlı taşınırdı. Veya yeni yapılacak bir liseye adı verilerek orada hayata geçirilir orada devam ettirilir bu okul boya badana ve tamirattan sonra Düzce Lisesi olarak açılabilirdi.

Alkışlar ile 15 Temmuz ismi geçen herhangi bir okul, bina hatta ve hatta  taş dahi olsa ismi Akparti iktidarında değiştirilemez. Değişim sonuçları bunun gibi fiyasko olur. Zaten değiştirilmesi de yine söylüyorum hata olur. Hadsizlik olur. 251 şehit vatandaşımıza ihanet olur.

Bu ülke için 15 Temmuz’u unutmak paralelin gitmesi, meridyenin hatta üçgenin hatta dikdörtgenin önlerinin açılması anlamına gelir ki halen bu tehlike çok büyük tehlikedir. Gerçekliğini korumaktadır. Ve gelecekte bu aparatlar 15 Temmuz’un akıl hocaları tarafından kullanılacaktır.

Şunu da söyleye bilirim bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı’ndan  milli eğitim müdürü onayı daha önce almış. Neden beklenmiştir bilemiyorum?

Önceki vali döneminde bu resmi işlemlerin tamamı halledilmiş.

İktidar değişimi olsaydı Kemal Kılıçtaroğlu iktidara gelseydi bu isim değişimi ile ilgili hiç bir sıkıntının olmayacağı adımın Yusuf olduğu kadar eminim.

 Bu şehirde 15 Temmuz darbe girişimi sonrası yaşananlarda kendimden de örnek verdim çok fazla mağduriyetler ve rakip egale etme girişimleri kaos ortamlarında bal tutan parmağını yalarmıştan öte kayyum atanan firmalarla ilgili yaşananlar şehir efsanesinden öte bir gerçektir. Hatta iş insanlarının kurtarılma bedelleri için milyon dolarlarlar ile referans girişimleri konuşulması da hiç yabana atılmayacak mevzulardır.

Şunu da söylemeden geçemeyeceğim.

15 Temmuz halen doğru anlatılamadığı için Akparti iktidarı son bulduğunda yaşar isek Allah ömür verir ise göreceksiniz hele hele bir CHP iktidarında Ahilik günü gibi kutlanıp geçiştirilecek bir gün olacak çünkü geniş halk kitleleri bu durumu halen anlamamış, kabul ve özümseyememiştir.

Halen 15 Temmuz’un bir darbe girişiminden öte vatanın bir aparat aracılığı ile ABD’nin ön karakolu yapılma hamlesi ve işgal hamlesi olduğu gerçekliği anlatılamamıştır.

15 Temmuz’un savunucuları bu durumu en iyi anlayanlar ve özümseyenler ile 15 Temmuz sonrası sermaye değişiminden sonra ciddi manada zenginleşenlerdir.

Onun için ben yazımda bu haddi nereden buluyorsunuz derken bana göre halen 15 Temmuz meselesinin devlet bürokrasisi tarafından daha mantıklı anlaşılamadığına istinaden bu feveranım.

Hiç Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan örnek almamışlar.

Baş örtüsü meselesi nasıl çözülmüş?

Ordu da namaz mevzusu, ordu vesayet problemi nasıl çözülmüş?

Yerel silah sanayi hamlesinin başlaması nasıl çözülmüş?

Ayasofya’nın açılması nasıl çözülmüş?

Bu konularda bir çalışma yapılır ise Düzce Lisesi’nin tekrar Düzce’ye kazandırılması ve bugünkü bu kıyametin koptuğu okulda kazandırılması nasıl yapılabilir bu iş nasıl çözülür ve kıyametler kopartılmadan tereyağından kıl çekilir gibi yapılmak istenir ise biraz ilmi siyasetten ders almaları gerekir.

Ya da iktidarın değişmesi beklenmelidir.

Onun için de daha çook beklenmelidir…

Benden söylemesi..

 

 

 

 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Son Haber (www.duzcesonhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.