Çilimli İlçesi’nde bulunan İbrahim Hoşver İlkokulu’nda görev yapan öğretmenler sınıf öğretmeni Eyüp Polat ve Türkçe Öğretmeni Samet Kayahan öncülüğünde Doğu ve Güneydoğu illerinden fındık toplamak için Düzce’ye gelen, fındık evleri yada çadır kentlerde kalan ailelerin çocuklarını alarak eğitim vermeye başladı. ‘Çocukların yeri tarla değil, okul’ diyerek yola çıkan öğretmenler, çocukların hayatlarında ilk kez gördükleri melodika ve kalimba çalmayı öğrettiler. Ayrıca çocuklara müzikal eğitim dışında da estetik, umut atölyeleri, spor gibi eğitimlerde veriliyor. Çocuklar ise okulda olmaktan ve bir enstrüman çalmaktan mutlu olduklarını söylediler.
Doğu ve Güneydoğu illerinden Düzce’ye gelen ailelerin henüz ilkokul çağındaki çocukları ya fındık tarlalarında ailelerine yardım ediyorlar yada çadır kentlerde aileleri bahçeden gelene kadar zaman geçirmeye çalışıyorlar. Çilimli İbrahim Hoşver İlkokulu ve Ortaokulu’nda görev yapan sınıf öğretmeni Eyüp Polat ile Türkçe öğretmeni Samet Kayahan, Genç Hayat Vakfı ile birlikte çadırda kalan yada tarlaya gidecek çocukların ailelerini ikna ederek okullarında müzik, spor ve sosyal dersler vermeye başladılar.
MELODİKA VE KALİMBA ÇALMAYI ÖĞRENDİLER
Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Batman gibi illerden gelen ve hayatlarında ilk kez melodika ile kalimba gören çocuklar 1 hafta içinde bu enstürmanları çalmayı öğrenerek, öğretmenlerinin öğrettiği şarkıları seslendiriyorlar.
“TAŞRADA YETENEK VAR”
Çocukların yeteneklerini gördükçe mutlu olduklarını söyleyen sınıf öğretmeni Eyüp Polat, “Mevsimlik Çocuk işçiliğinin önlenmesi için bir çalışma başlatıldı. Bizde Milli Eğitim olarak çalışmaya destek oluyoruz. Sahadaki koordinatör arkadaşlar çocukları tarlalarda değil, okullarda görmek istediklerini söylüyorlar. Bizde okullarda çocukları yeteneklerine göre ayırarak müziğe ilgisi olanlara enstrüman çalmayı öğretiyoruz, spora ilgisi olanlarla ilgilendiği branşlarda ilerliyoruz. Çocukların bu işten daha fazla mutlu olduklarını gördükçe bizde motive oluyoruz. Burada bu şekilde faaliyetler yürütülüyor. Binlerce çocuğa ulaşıyoruz. Çocukların büyüdüğünü gördükçe bizde mutlu oluyoruz. Rahmetli valimiz Recep Yazıcıoğlu’nun sevdiğim bir sözü vardır “Taşrada yetenek vardır. Fakat konsolide edilememiştir” der. Bunun bir örneğini biz burada görüyoruz. Taşradaki yetenek ortada, sadece konsolide edilmeye, yönlendirilmeye ihtiyaçları var. Biz burada 3 hafta gibi kısa bir sürede ciddi mesafeler kat ettik. Bunun eğitim ve öğretim hayatının tamamına yansıdığında ortaya çıkacak sonuçları sizlerde tahmin edebilirsiniz. Bizlere böyle bir çalışmanın paydaşı olur musunuz diye soruyorlar. Bizlerde bu çalışmanın bir parçası olmaktan gurur duyacağımızı söyledik. Hepimiz bir çatı altında burada öğrencilerimizin eğitimlerine katılıyoruz” dedi.
“SADECE MÜZİK EĞİTİM YOK”
Türkçe Öğretmeni Samet Kayahan, eğitimler kapsamında sadece müzik eğitiminin olmadığını, spor ve sosyal derslerinde sürdüğünü belirterek “Çocukların yüzündeki mutluluk öğrenme azimleri ve yetenekleri bizim motive ediyor. Doğu bölgesinden gelmenin verdiği bir çekingenlik var. O çekingenliklerini burada beraber aşıyoruz. Kendilerine özgüven aşılamaya çalışıyoruz. Kendilerini daha iyi hissedip, daha iyi ifade etmeye başlıyorlar. Bu kalimba eğitimlerini sadece kalimba eğitimi olarak düşünmemek gerekiyor. Çocukların içindeki özgürlükleri de dışarı çıkarıyor. Kalimba eğitimi vererek aslında onların farklı atölyelerde ders almasını sağlıyoruz. Onların estetik olarak gelişmesini, bağımlılıkla mücadele konusunda da eğitimler vererek duyarlı birer birey haline gelmelerini sağlıyoruz. Yenilikçi bir düşünme yapısına sahip olmaları için yenilikçi düşünme atölyeleri yapıyoruz. Daha sonra Umut atölyelerimizi yaparak onların umudunu daha çok geliştirmeye çalışıyoruz. Çocuklarımıza tek bir yönden değil çoklu eğitimler veriyoruz. Kapsamlı interaktif eğitimler veriyoruz. Biz de bu sayede öğretmen olarak kendimizi geliştirmiş oluyoruz. Onlarla olmak onların ruhlarını bilmek onların kalplerini bilmek bize mutluluk veriyor. Bu kadar hızlı bir şekilde bir haftada kalimba çalmayı öğrenmek, bizim için çok değerli ve gelecek sene çocuklar bizi gördüğü zaman aileden birini görmüş gibi olacak” ifadelerini kullandı.
“ÇOCUKLARIN EĞİTİM ALMALARI GEREKTİĞİNİ VURGULUYORUZ”
Genç Hayat Vakfı Düzce İl Temsilcisi Sidar Ekici ise çocukların eğitim alması gerektiği konusunda aileleri ikna ettiklerini ve çocukların yerinin tarla olmadığını söyleyerek “Burada öncelikli olarak çocuk işçiliğinin önlenmesine yönelik katkılar sağlamak, çocuk işçiliği ile mücadele etmek istiyoruz. Genç hayat vakfı olarak 2014 yılında bir fiil olarak Karadeniz Bölgesi’nde sahalarda çalışmalar yürütmeye başladık. Bu yıl Düzce ve Sakarya olmak üzere iki ilde çalışmalar yürütüyoruz. Çocuk işçiliğinin önlenmesi, yaz hasat bölgesinde çocukların bahçede değil de çocukların yerinde eğitim alması, okullarda eğitim alması bizim ile beraber olmasını istiyoruz. Ailelerden ve tüm paydaşlardan rica ediyoruz. Çocukların yerini aslında bahçe değil de okul olmasını eğitim almaları gerektiğini sürekli vurguluyoruz. Bunun mücadelesi içindeyiz. Aileler genel olarak belli periyotlarda hasat bölgesine geliyorlar. Yıllardır kurum hafızamızın verdiği bilgiye dayanarak alandaki çalışmalarımızdan dolayı ailelerin hangi dönemde geldiklerini biliyoruz. Bu noktada yerel paydaşlarımız ile birlikte öncelikli olarak ailelerle ön görüşmeler sağlıyoruz. Daha sonra muhtarlıklar ve bahçe sahipleri onları da projeye dahil ediyoruz. Çalışmalarımızı ve tespitlerimizi bu şekilde yürütüyoruz. Öncelikli olarak ailelerle bir tanışma gerçekleşiyor bu sırada Güven duymalarını da sağlıyoruz. Projemizin amaçlarını aileleri anlatıyoruz. Bu proje sadece yaz aylarında süren bir proje değil kış aylarında da sürdürüyoruz. Kış aylarında özellikle öğrencilerin takipçisi olarak yönlendirme çalışmalarını 7 ay boyunca sürdürüyoruz. Bizim 2 eğitim çalışmamız var. Yerinde eğitimlerde biraz daha ulaşılamayan dağlık yerlerdeki çocuklara biz ulaşıyoruz. Bunun yanında da bu yıl Çilimli’de okulumuza çadır alanlarından servislerle öğrenci taşıyoruz. Bu sayede öğretmenlerimizle eğitimleri sağlamış oluyoruz. Bu çocukların bir şeyler öğrendi gördükçe mutlu oluyoruz. Bütün yorgunluğumuz gidiyor. Motivasyonumuz artıyor. Onları mutluluğu bizim mutluluğumuz onların mutluluğu da bizim mutluluğumuz eş değerdir” şeklinde konuştu.
ÇOCUKLAR ÇOK MUTLU
Diğer yandan Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerinden aileleri Düzce’ye gelen çocuklar ise bir yandan öğrendikleri müzik enstrümanlarını çalarken bir yandan da mutluluklarını dile getirdiler. Çocuklar hayatlarında ilk kez gördükleri melodika ve kalimba çalarken bir yandan da çok mutlu olduklarını ifade ederek “Memleketimize gittiğimizde birer melodika ve kalimba alacağız. Oradaki arkadaşlarımıza da öğreteceğiz. Onlar bizim burada bunları öğrendiğimizi görünce çok sevinecek ve şaşıracaklar” dediler.
Editör:
D. Son Haber
Yorum Yap