Konuralp İlkokulu’nda düşen bir öğrenci okuldan çıkıp evine gitti. Çocuğunu gören baba ise okula giderek adeta terör estirdi.

Olay Konuralp İlkokulu’nda meydana geldi. İddiaya göre okulda oyun oynarken bir öğrenci düşerek hafif şekilde yaralandı. Öğrenci öğretmenlerine danışmadan soluğu evinde aldı. O sırada evde olan baba çocuğunun halini görünce adeta çileden çıkarak okula gitti ve öğrencilerin önünde öğretmenlere hakaret etmeye başladı.

Ancak veli durmayarak öğretmenlerden birini de darp etti. Araya girenlerin ayırdığı kavga sonrası herhangi bir şikayetçi olmayınca konuyla ilgili olarak adli işlem başlatılamadı.

Ancak Türk Eğitim-Sen Düzce Şubesi Başkanı Hasan Yeşilyurt yaptığı açıklamayla olayı kınadı. Yeşilyurt okullarda gerekli güvenlik tedbirlerinin alınmasını isteyerek “Bugün bir okulumuzda hiçbir şekilde tasvip etmeyeceğimiz ve olmasını kesinlikle arzulamadığımız menfur bir olay daha yaşanmıştır. Daha önce defalarca belirttiğimiz ve bugün de yaşanan olay bir kez daha okullarımızda güvenlik elemanı ihtiyacını ve bunun tehir edilemeyecek bir husus olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Evde, sokakta, okulda, hayatın her anında görülen şiddet, adeta gündelik hayatın bir parçasına dönüşmüştür. Tekerrür ederek ve katlanarak büyüyen şiddet sorunu giderek kurumsallaşmış, her yanımızı kuşatır olmuştur. Eğitim yuvalarımıza dışarıdan hiç kimse elini kolunu sallayarak eşkıya vari bir tavırla girmemelidir. Bunun önlemi ivedilikle alınmalıdır. Eğer şiddetin önüne geçmek istiyorsak, salt eğitime odaklanarak değil, bütün faktörleri dikkate alarak bir politika geliştirilmesi gerekmektedir. Her ortam ve platformda dile getirdiğimiz öğretmene şiddet konusunun Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun içinde olmasının gerekliliği bir kez daha görülmüştür. Eğitim sisteminde öğretmenler, şiddet sorununun çözülmesinde kritik bir noktada görülmesine karşın, uygulanan yanlış politikalarla, öğretmenlerin eğitimin edilgen öğesine indirgendiği ve şiddet ortamının bir mağduru hâline geldiği süreci yaşıyoruz. Son yıllarda okullarda öğretmenlere dönük artan şiddet olayları bu duruma ilişkin tespitlerimize ne yazık ki haklılık kazandırmaktadır. Öğretmeni güçlendirecek, donatacak, koruyacak tedbirler almak yerine onu hedef alan saldırılar karşısında sessizliğe gömülmenin anlaşılır bir yanını göremiyoruz. Toplumdaki şiddeti eğitimle yok etmenin hesabını yaparken, şiddeti eğitimin içine sokmaya davetiye çıkarıcı veya önleyemeyen uygulamaların akılla, izanla, vicdanla telif edilir bir yanı yoktur. Şiddeti eğitimle yok etmenin ilk aşaması, kesin bir anlayış ve program değişikliğidir. Mevcut eğitim paradigmasının ve programlarının şiddeti önlemediği, bilakis şiddete yatkın psikolojileri beslediği artık görülmelidir. Buradan tüm yetkililere bir kez daha sesleniyoruz. “Bir an önce gerekli yasal düzenlemeler yapılarak eğitim çalışanlarının güvenliği sağlanmalıdır.” Eğitimcileri şiddetin hedefi haline getiren uygulamaların son bulması, somut ve kalıcı çözümler üretilmesi için başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere, bütün yetkilileri acilen harekete geçmeye ve gerekli yasal çerçeveli önlemeleri ivedilikle almaya davet ediyoruz. Eğer kalıcı önlemler alınmazsa yarın çok geç olabilir. Öğretmene şiddete hep birlikte dur demeliyiz. Eğitim çalışanlarına yapılan bu saldırılar sabır sınırlarını aşmıştır. Yeter artık! Öğretmene şiddeti artık durdurun” dedi.