Anlamak , samimiyet ve emek ister

  • 19.11.2021 12:23

Anlamak masraflı iştir; Emek ister, gayret ister, samimiyet ister. 


Yanlış anlamak kolaydır oysa. Biraz kötü niyet, biraz da cahillik kâfidir...(Sezai Karakoç)

Anlama süreci, anlamayı istemekle başlayabilir. 

İstemek için de hazır olmak gerekir. Anlamayı istemek için de anlamadığını kabul etmek gerekir. Hiç kimse duymak istemeyen biri kadar sağır olamaz. Bilimden uzak toplumlarda anlaşılmaz olarak nitelenen kavramlar pek çoktur ve bunlar gizemli, erişilmez, güçlü, mistik, hatta dünya dışı addedilir.


Şimdilerde sohbetlerde siz anlamazsınız deniyor. 

Kalp gözü açık olmak gerekiyor.

Efendinin söylediğini anlamak için gayret sarf etme teslim ol. 

Şahıs da insan üstü manalar ve özellikler yükleye bilindiği kadar yüklemeyi gençler maalesef anlamlandıramıyor.

Adam ne kadar çırpınsa da ben sizin düşündüğünüz gibi bir insan değilim diye insana yüklenen anlamlar insanı eze eze bir su zerresi kadar hiç edebiliyor.

Fındık kabuğunu doldurmayan bilgisiyle ahkam kesen marangozlar dolu ortalıkta.

Böyle toplumlar, sporcusunun halteri kaldıramamasını şanssızlığa, koşucusunun yarışı kazanamamasını göbeğinin görünmesine, takımlarının hep mağlup olmasını hakemlere bağlar. 

Bir hoca efendi doların yükselmesi Allah’tan derken fakirlik Allah’tan deyip zenginlerin Allah’a karşı geldiklerini söyleyecek diye korkmaya başladım.

Kahvede oturmuş üç beş bilge ve ekonomist Türkiye’yi kurtarıyorlar.

Çoğunun bilgisi gazete başlıklarına ve televizyon haberlerine dayanır. Biraz daha gelişmişlerin internet çöplüğünde dolaştıkları ve ilk okudukları haberi derinine araştırmadan varsayıp, doğru belleyip gerçeğe ulaşmadan yargısız infaz yaptıkları görülmektedir.

Dünya’da medya hep finansa edilir. Eğlence medyası kendi ayakları üzerinde durur. Fakat Haber medyacılığı yapan her kurum kuruluş birilerinin onların sizin onlar gibi düşündüğünü düşünesiniz onlar gibi anlayasınız diye onlar tarafından finansa edilirler.

Sevgili BÜYÜKLER; küçüklerin bazı şeyleri anlayamamalarına kızmayın. 

Çünkü onlar henüz anlamadıklarını rahatça söyleyebilecek kadar naiftirler. Ve yalan riyaları yoktur.

Burada ki büyüklük ve küçüklük herkesin kendisine koyduğu ve yüklediği anlamla ifade edilmiştir.

Yoksa herkes eşittir.

Okulda hiç kimse öğretmeni dinlemiyor. Öğretmen soruyor anladınız mı hep bir ağızdan ‘’EVET’’ diye haykırıyoruz. Üç beş kişi dinlemek için gayret sarf etse de toplum ekseriyeti aynı eyleme ortaklık etmiyorsa maalesef, maalesef diğerlerinin gayreti boşa çıkıyor.

 Onlara anlamadıkları zaman anlıyormuş gibi yapmayı, daha sonra da buna aldırmamayı öğretmeyin. 

Aile de  toplumdan farkı yoktur. Bir süre sonra da siz çocuklarınızı anlamakta güçlük çekeceksiniz. Onlara şimdiden anlamanın ve anlatmanın değerini öğretin ki, ileride onlar da size ve başkalarına kendilerini anlatsınlar, anlayamadığınızı anladıklarında tekrar tekrar anlatsınlar. Kendi anlamadıkları şeyleri ise anlayana kadar peşini bırakmamayı düstur edinsinler. Hayal kurup hayallerinin peşinden gitsinler.

Gerçeklerin temeli hayaldir. 

Ve hayaller anlamlandırıldıkça gerçeklere dönüşür.

Kimse seni anlamadığında, tüm anlamları yaratan Allah’a sığın. O’nu anlamaya çalış. 

Kendini anlayacaksın.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Son Haber (www.duzcesonhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.