Bana kaçış fantezini anlat bebeğim

  • 6.12.2021 10:19

Yeni bir dünya var, anlıyor musun Olric? Her şeyi geride bırakmak gerekiyor Bir sabah kalkacaksın, arkana bakmadan..(Oğuz atay)

Hayat üzülmeye hiç değmez. Ama yaşanmaya değer.

Bazen her şeyi ve olanları geride bırakmak da fena hırpalıyor insanı... Hırpalamak ne kelime insanı haşat ediyor.

Silip atmak, bırakmak, gitmek, el frenini çekip inmek el  arabasından aniden.  Değişmek ve yer değiştirmek kimilerine göre en büyük ihanetlerdir, ama bu bir defa yaşayacağınız hayatımızın ileriye gitmesini istiyorsanız rüzgarı arkanıza alıp yelkenleri doldurmalısınız arkada kalan boşlukla. Bana kalırsa Olric bana da kalmaz ama.

Hasan Can Kaya ‘’bebeğim bana bir fantezini anlat’’ diyor ya bende bir program yapıp tüm kaçış fantezilerini öğrenmek istiyorum. Neden? Niçin?  Hatta neyden? Sorularını sormadan psikolog edasıyla anlatmasını isterim. Dökül. Rahatla bebeğim.

Ama yanından ayıramayacağın bagajın ve bavulun mutlaka olacak. Onları da anlat.

Bir oyunun en heyecanlı yerinde sıkıldım dercesine çekilmek, oyunun sonunu beklemekten daha iyi gelir bana. Kendini tüketmeden, tükenmeden, illa dibini görmeden, tutunmaya çalışmadan sahadan kaçmak... Öleceğini anlayan köpeğin, sahibini yuvasını terk edip, güzel anıları son kare olarak geride bırakmak istemesi gibi.." Konuşmayı unutarak.

 Dünyanın neresine kaçarsa kaçsın ama fakat lakin hastalığından kaçamazsın. O nedenle dertler derya olmadan yola çıkman gerekir.

Nereye gidersen git zihnindeki saatli bomba seninle olacağına patlat bombayı, kurtul zihnini kurcalayan düşlerinden.

Geçmişimi geride bırakmak, diye düşündüm bir an.. Söylemesi kolay. O baba yiğit halen bulunamadı. Hele de o geçmiş insanı cevaplanmamış pek çok soruyla birlikte geleceğe göndermişse. Ve boş bir geçmiş var ise. Kul olmamak ne garip şey Olric.

Öyle kolay değil Olric.

Gitmek. Yüz üstü bırakıp gitmek.

Bence kolay dostum. Sabah konuştuğun dostunun ikindi namazında cenazesine katıldığında cenaze namazında imamın cemaate "Hakkınızı helal ediyor musunuz?" diyerek sormasının sünnet olduğunu belirterek, bu sorunun merhumdan hakkı olanların hakkını alması ve ölenin ahrete temiz bir şekilde kul hakkı olmadan gitmesi için sorulduğunu söylenir.

"Eğer bir insan ölmeden önce hakkı olduğu kişiye gidip hakkını vermesini istemiş o kişi vermemişse, öldükten sonra varislerine gitmiş onlar da umursamamışsa cenaze namazında hakkını helal etmeyebilir. O hakkını ahrette ölen kişiden alır. Bu hak ölenle birlikte ahrete taşınır"  Benim yüküm çok ağır Olric.. 

Olric ben ki bir kişi hariç alacağını helal etmeyen birisi olarak kimin hakkı var ise benden alsın.

Onunla o birisi ile  hesabım kendime ait değil. Eşim ,kızlarım ve  oğlumun hakkı var onlar helal ederler mi bilemem.

Yoksa bir buğday tanesinin hesabını veremeyiz. Gitmek için kuş kadar hafif olmak gerek. Yoksa uçamazsın.

Kamyon taşıyor ise seni bu gitmek değil götürülmektir. Bize girmek yaraşır.

 Sırt çantana azığını koymadan, suyunu almadan, elindeki son tohumu ekerek toprağa yola çıkmak gerekir.

 ‘’Allah rızkıma kefil’’diyerek gitmek. 

Allah’a sığınarak.

Ama yine de sen gitme Olric. Yaşamak güzel. Bir sürü insansı gibi.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Son Haber (www.duzcesonhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.