Ustaya sormuşlar; "Her şeyi kaybettik ne yapacağız?" Usta cevap vermiş; "Çay koy, yeniden başlayacağız!"

 Hiçbir şey belki güzel olmayacak ama yaşıyorum ve çay içiyorum. Bundan daha güzel şey mi var?..."Bir de bu merette tek başına gitmiyor başın dumanlı olmasa çekilmiyor.

Usta sigaraya da haram deniliyor içmesek mi? Ver şu otu da cehennemden gelen ateşle yakalım.

Ciğerlerin doyması gerekir. Zordur be usta için yanarken nasip deyip susmak.

Hatta bir hastalık çıkmış. Diş sıkma hastalığı. Bizde kalıtsaldır o hastalık belki.

Sıka sıka diş kalmadığı için.

Şimdilerde dertler derya olmuş bende çay bardağında sıcacık çayda dönen çay kaşığı.

Ateşe aşık çay kaşığı..Kendi dünyasını karıştıran çay kaşığı

İşim hayata tat ve tuz katmak gibi bir şey döne döne.

İşte usta bizimkisi esasen hayattan demini almaktır.

Çay içmekteki amaçta budur. Yoksa her sıcak su içilir mi?

Her suya şeker katılır mı bilemem. Fakat çay da şekerlimi içilir şekersiz mi?

Bu konuda ne dersin usta.

‘’Onu bunu bilmem çay her zaman içilir. Sıcakta, soğukta, yorgunlukta keyifte.

Ama en güzeli dost ile muhabbette içilenmiş Üstad böyle derdi.

Çay henüz her şey bitmedi demektir. Cezmi Ersöz üstadımız böyle ferman buyurmuş.

Ferman padişahınsa çay bizimdir.

‘’Çaylar da en güzel bizim Karadeniz’de yetişir.’’dedi çırak.

Usta son sözü söyledi.

Doğru..Evlat doğru ama ne güzel demiş çirkin kral Yılmaz Baba

Eskiden çayı demli içerdik, harbi adamlarla gezerdik. Şimdi çaylar oldu sallama, adamlar oldu ballama ….

Koş kahveden 2 demli çay söyle de içimiz ısınsın. Hayati abiye de deki ustamınki demli olacakmış..