Vakit, geceye karışma vakti.

Kimi sevinçleriyle,

Kimi dertleriyle,

Kimi düşleriyle..

Ah dili olsa da anlatsa şu sular , şu Karadeniz

İçimizde neler, neler var ?

Acı, hüzün, gözyaşı ve sürgün 

Okuduğum hikayeler, anlatılan anılar, dinlenilen büyüklerin anlattıkları ve yaşananlar çok ağır. Bir imtihan.

Çarlık Rusya’sının, stratejik açıdan önemli gördüğü Kafkaslardan Çerkes halkını sürgüne göndermesinin üzerinden 158 yıl geçti. İnsanlık tarihine kara bir leke olarak geçen Çerkes sürgününe sebep olanları kınıyorum.

Soykırımda şehit olanları rahmetle anıyorum.

Mekanları cennet makamları âli olsun.

Rusya 158 yılında dahi kendi stratejik menfaatleri için yapamayacağı çılgınlık, vahşet, soykırım yoktur.

Fakat yıllardır Düzce’de, Sakarya’da, Kocaeli’nde ikamet eden sürgünden gelen kardeşlerimiz buraları yurtları bellemiler ve sahip çıkmışlar.

Çerkez Taşköprü  köyüne gittiğinizde girişteki camiinin önünde  Çanakkale’de şehit olan Çerkeslerin isimlerini görebilirsiniz.

Abhaz ve Çerkes dostlarımız acılarını yad etmek için Karaağaç köyünde Kuran’ı Kerim tilaveti akşamda Babalı sahilinde bir anma programı düzenliyorlar.

Yıllarca bu anma merasimlerine katıldım. Bu toplantılara neden ise sadece Muhalefet belediyeleri katılıp İstanbul’dan çelenk ve destek gönderiyorlardı.

Bu sene İktidar cephesinden tek katılım Kocaeli Büyükşehir Belediye başkanı Tahir Büyükakın başkan katılmış.

Etkinlik alanında yapılan etkinliğe belediye olarak destek vermişler.

Ayrıca Abhaz ve Çerkez dostlarım bahsederken çok sevinerek söyledikleri Babalı Plajında sahile taziye çelengi bırakılan 20 dönümlük alan kamulaştırılarak bir anıt ve etkinlik alanı gibi kültür alanı olarak düzenleneceğini Abhaz dostlarım söylediklerinde mutluluklarını sizlere anlatamam.

Onlara neden Düzce’den kimse milletvekili, belediye başkanı veya temsilcisi katılmadı dedim Neden bir çelenk dahi göndermediler dedim.

20 gün önce federasyon aracılığı ile davetiye gönderdiklerini söylediler. Düzce merkezde bulunan yürüyüşe ve anma toplantısına katılım sağlandığını söylediler.

Ayrıca Abhazya’ya ata topraklarına gitmek veya bir cenazeye bir sağlık probleminde gitmek için tek Türk Hava Yollarının sefer yaptığını gidiş dönüş biletlerinin en kısa mesafe olmasına rağmen gidiş dönüş 2000 dolar yani 32000TL olduğunu bunun hemen Karadeniz’in öbür yakasında olan Ukrayna’ya 1000tl olduğunu bunun da ciddi olarak insanları zorda bıraktığını mecburen Gürcistan üzerinden bütün işlemlerini hallettiklerini söyleyerek bu konudaki mağduriyetlerini de dile getirdiler.

Gözlerinin acılarını paylaşan herkesi aradığını beklediklerini de söylediler. Teşekkür ettiler. Acıları ve hüzünlerini paylaşanlara.

En çokta Kocaeli Büyükşehir belediye başkanının müjdesine çok sevinmişler.

Düzce’den her partiden veya belediyeden bir yetkili bu toplantılara katılarak bu acıya ortak olunması iyi olurdu. Katılamadıysanız dahi bir çelenk gönderilebilirdi. İstanbul’dan çelenk gönderilebiliyor ise buradan da gönderilebilirdi.

Vatanına, bayrağına, devletine, dinine bağlı bu kardeşlerimizin acılarına ortak olmak için özel davet gönderilmesine rağmen biraz emek verip Babalı anma alanındaki muhalefet partisi milletvekillerinin  çelenk ve temsilcilerini görseniz belki biraz üzülürsünüz.

Ama bu sene iyi ki Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın vardı. Hem katıldı hem müjdeli bir haber vardı. Hem de etkinliğe çok büyük katkı da bulundu.

Abhaz ve Çerkez dostlarımın bu acılı günlerini kalbimin derinliklerinde hissederek acılarını paylaşıyorum.

Allah Dünya milletlerine böyle bir acı ve hüzün miras bırakmasın..