İYİ Parti İl Başkanı Er, nazikçe ayar verdi

İYİ Parti İl Başkanı Er, nazikçe ayar verdi
17.01.2022 - 14:00
Kaynak: Haber Merkezi
4

İYİ Parti teşkilatları ile belediye meclis üyeleri 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle basın mensuplarıyla bir araya geldiler. İYİ Parti İl Başkanı Yunus Özay Er, basın mensuplarının sorularını cevaplarken, siyasi nezaket içinde büyük eleştiriler yaptı.

İYİ Parti İl Başkanı Yunus Özay Er, basın mensuplarının sorduğu soruları açık yüreklilikle cevapladı. Er, ilk olarak erken seçim konusuna değinerek “Ülkede 2 konu vardır. Bu konular konuşulmaya başlandığında bunların geri dönüşü olmaz. Bunların biri genel aftır, biri de seçim. Ben ülkenin erken seçimden çok seçimlerin zamanında yapılmasına alışması gerektiğini düşünüyorum. İsterim ki her seçim zamanında yapılsın. Dengeler buna göre kurulsun, sanayici, esnaf, vatandaş, gazeteci kendisini buna göre dengeleyebilsin. Ama görünen o ki iktidar kontrolü kaybetmiş durumda. Özellikle ekonomide güven problemi yaşandığını görüyoruz. Hukukta, eğitimde, sağlıkta hemen hemen her konuda yaşanan güven problemi, seçimi belirleme tarihini iktidarın kontrolünün dışına çıktığını gösteriyor. Özellikle son dönemde yapılan açıklamalar ve hazırlıklar bir erken seçim havası oluşturduğunu kanaatini bende uyandırıyor. Cumhurbaşkanımız, AK Parti Genel Başkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan anketlere çok inanan biridir. Son 20 yıla da damga vuran bir siyasetçidir. Ben anketlerde istediği rakamları yakalarsa ki ben bunun kolay olmayacağını düşünüyorum. Erken seçime gitmekte herhangi bir tereddüt yaşayacağını düşünmüyorum” dedi.

“BU MAKAMLAR BİZE BABADAN MİRAS DEĞİL”

İYİ Parti İl Başkanlığı süresinde 5 buçuk yılı doldurduğunu ve bir dönem daha il başkanlığı için aday olmayacağını söyleyen Er, “Ben çok uzun süre bir yerde kalmanın, çok faydalı olmayacağını düşünüyorum. Görev sürem bittiğinde 5 buçuk yıllık il başkanlığı yapmış oluyorum. 5 buçuk sene il başkanlığı yapan bir insanın bir dönem daha görev alması için insanlara yeni bir şeyler anlatması lazım. O da ben kendi kendim ile çelişmiş olurum. 5 buçuk sene de ne yapmadın da yeni dönemde yapacaksın soruları ile karşı karşıya kalmak beni rahatsız eder. Ben açıkça söyledim. Şimdi ki yönetim kurulunda bu işi benim kadar yada benden daha iyi yapacak arkadaşlarımız var. Benim bütün amacım siyasi manada insanların önünü açabilmek. Yeter ki teşkilatlarına zarar vermesinler. Çok emek verdik. Benimle çalışan insanlarda bu işe çok emek verdi. Verilen emeği zayi etmeye kalktıklarını anladığımda bu yüzüm değişiyor. Arkadaşlar bu çerçevede çalışırlarsa ki çalışıyorlar. Ben 5 senenin yeterli olduğunu düşünüyorum. Bu babadan kalma bir miras değildir. Ben insanların uzun süre aynı makamda kalmalarının da kendi kariyerleri açısından başarısızlık olduğunu düşünürüm.  Bir adım öteye taşıyamıyorsanız o zaman kendinizde de problem var demektir. Çok aksi bir durum olmazsa ben tekrar aday olmayacağım. Arkadaşlarımıza güzel bir rekabet ortamı hazırlayacağız. Teşkilatımız da kimle çalışmak isterse onu seçecek. Siyaset yaparken herkesin hedefleri olduğu gibi benim de hedeflerim var. Ama bu kısmet işidir. Ama bu benim kendi başıma karar vereceğim bir durum değildir” şekline konuştu.

“BEN OLSAM DAVA ETMEZDİM”

Düzce Belediye Meclisi’nde Olimpiyat Kavşağı konusunda yaşanan tartışmalar sonrası Düzce Belediyesi’nin bazı kişileri savcılığa şikayet etmesi konusunu değerlendiren İl Başkanı Er, “Belediye meclisleri demokratik ortamlardır. Seyirciye ve katılımcıya açıktır. Daha önce ki toplantılarda da katılımcılar geliyordu. Başkanlar katılımcılara zaman zaman söz verip kanaatleri aldıklarına şahit oldum. O gün ortamda nahoş şeyler gelişti. İstenmeyen olaylar olduğu ama protesto çok güzeldi. Demokratik insanların olduğu bir yapı konuyu değerlendirdi. Ben olsam olgunlukla karşılardım. İşi hemen kavgaya taşımak zorunda değiliz. Orada insanlar demokratik haklarını kullanıp, pankart kaldırıyorlarsa tabi orada olan nahoş olayları benimsemek doğru olmaz ama onlarında birer sebebi var. O kısmı bir yere koyduğumuzda çok güzel bir protestoydu. Ben belediye başkanı olsam bu konuyu yargıya taşımam. Belediye meclis üyesi olsaydım yine bu konuyu yargıya taşımazdım. Biz kendi sorunlarımızı kendimiz demokratik ortamda çözebilmeliyiz. Bunlar çok kolay çözülebilecek işler. Olimpiyat kavşağı ile ilgili bir mesele var. Bu 3 günde çözülecek bir iştir. Bunu çözmeniz için şehrin dinamiklerini bilmeniz gerekiyor. Şehri tanımanız gerekiyor. Bunu göz önünde bulundurursanız kolay çözülecek işlerin neden kolay çözülmediğini anlamış değilim. Doğru bulmuyorum. Belediye her ne olursa olsun, gayri ahlaki bir durum olmadığı sürece kendi vatandaşı ile mahkeme önünde hesaplaşmaz. Hesaplaşma zemini demokratik zemindir. Oturup, konuşursunuz. Ben bunu defalarca yapmış bir kişiyim. Hata yaptığınızı düşünüyorsanız özür de delersiniz. Bu bir problem değil, egolarımızı bir yere koymamız lazım. Yönetici vasfını taşıdığımıza inanıyorsak, son derece basit çözüme kavuşacak bir işin buralara taşınmasından üzgünüm” ifadelerini kullandı.

“KAMERADAN DEĞİL BİZZAT BAŞKANLIK YAPARSA SORUN ÇÖZÜLÜR”

İl Başkanı Er, belediye meclisinde belediye meclis üyelerinin sordukları sorulara muhatap bulamadığını belirterek, Düzce Belediye Başkanı Faruk Özlü’nün meclis toplantılara başkanlık yapmasını istedi. Er, “Bizim partimizin yakaladığı ivmede belediye meclis üyelerimizin çok büyük katkısı var. Biz başladığımız günden beri sayısal olarak belediye meclisinde en fazla soru önergesi veren partiyiz ama cevap alamıyoruz. Son dönemde artarak devam ediyor. Aldığımız cevaplarda da tatmin edici cevaplar yok. Konu sadece cevap alabilmek değil. Bu açıkçası bizim dile getireceğimiz ama cevap verebileceğimiz bir soru değil. Ben dile getirebilirim ama bunun cevaplarını sayın başkana Faruk Bey’e sormak lazım. Hem konuların tartışılmasından, konuşulmasından mutlu olacağını ifade edip hem soru önergelerine bazen hiç cevap vermemek, bazen geç cevap vermek nasıl bir demokratik anlayıştır bunu başkana sormak lazım. Ben olsam seri ve çabuk cevaplar üretebilirim. Üretilmesi gerektiğini düşünürüm. Bunun da temel sebebi şudur. Ben sayın başkanın meclis toplantılarına katılmamasını yanlış buluyorum. Sayın başkan meclis toplantılarına katılsa, toplantıların daha verimli geçeceğine inanıyorum. Başkan toplantıya katılmayınca birim müdürlerinin de çoğu toplantıya katılmıyor. Orada konuşulan konulara orada cevap bulunabilse, sadece yazılı değil sözlü sorularımıza da cevap alamıyoruz. Bunun sebebi meclise başkanlık etmesi gereken başkanın toplantıyı görüntülü yada sesle takip etmesi. Başkan orada olsa orada sorulan soruların muhatabı direk kendisi olduğu için cevap verebilse bu süreçlerin hiç birisi yaşanmaz. AK Partili meclis üyelerinin şöyle bir sıkıntısı var. Bir soru sorulduğunda cevap veremiyorlar. Verememeleri bilgisizliklerinden kaynaklanmıyor. Ama konunun asıl muhatabının ne diyeceğini bilmedikleri için daha yüzeysel ve erteleyici cevap veriyorlar. Bu sefer biz soru önergeleri vermek zorunda kalıyoruz. Biz soru önergesi vermeye meraklı bir teşkilat değiliz. Ama cevap alamıyoruz. Meclis toplantıları sırasında da cevap alamıyoruz. Toplantı sonrasında da cevap alamıyoruz. Bunun çözümü de çok basittir. Sayın başkanımız belediye meclis toplantılarına başkanlık etmeye başlarsa orada meclis üyelerinin sorularına anında cevap verirse hem bu sorun çözülmüş olur hemde kamuoyu aydınlatılmış olur” dedi.

“HDP İLE ARAMIZDA BİR BAĞ YOKTUR”

HDP ile İYİ Parti’nin gizli ittifak içinde olduğu yönünde ki sorulara da cevap veren Er, “Millet ittifakının gizli bir ortağı yoktur. Bizim siyasi olarak genetik kodlarımızda ülkenin bölünmez bütünlüğü, milletiyle birlikte bölünmez bütünlüğü değişmez bir kaidedir. Devleti ebedi müddet siyasi anlayışı ile büyüyen kişileriz. Bizim terör ve teröriste karşı duruşumuz bellidir. Bahsi geçen partinin kurumsal olarak olduğu hiçbir yerde İYİ parti olmadı, olmayacaktır. Yeterli görüp, görmemeleri beyefendilerin kendilerinin çözmesi gereken bir konudur. Genel başkanımız çok net şekilde terörle aramızda ki mesafeyi açıklamıştır. Partimizin tavrını da açıklamıştır. İYİ Parti’nin terör ve teröriste karşı özellikle ülkenin bölünmez bütünlüğü mevzu bahis olduğunda duruşu ilk günden beri bellidir. HDP’nin kurumsal kimliğine karşı tavrımız bellidir. Üzerinde durulması gereken HDP’nin kurumsal kimliği değil, HDP’ye oy veren vatandaşlarımızı ikna ederek onlara doğru yolu göstermek ve doğru alternatifler sunarak demokratik zeminde bunu hanemize başarı olarak yazdırmak önemlidir. Kurumsal olarak HDP ile İYİ Parti arasında bağlantı yoktur. Bundan sonra da olmayacaktır” şeklinde konuştu.


Editör: A. Gölge