Son Dakika
- 23:30 Eşyalı kiralık evde çıkan yangın paniğe neden oldu
- 11:58 Düzce polisinden zorunlu kış lastiği uygulaması
- 11:08 31 Mart yerel seçim takvimi Resmi Gazete'de yayınlandı
- 11:06 Zorunlu kış lastiği uygulaması 1 Aralık itibarıyla başladı
- 20:57 Başsavcılık ve polis zehir tacirlerinin ensesinde
- 20:47 Belediyeden bulanık su açıklaması
- 20:39 Başkan Özlü’den pazarcı esnafına hediye
- 20:30 Engelsiz yaşam fuarına Düzce damga vurdu
- 13:16 Akçakoca polisi hız kesmiyor
- 12:41 Her şey çocuklar için
Kaya, deprem bölgesinde yaşanan yıkımın sebeplerini açıkladı
DüzceSonHaber

Yapı Denetim ve Deprem Mühendisleri Derneği Düzce İl Temsilcisi Uzman İnşaat Mühendisi Orhan Kaya, Kahramanmaraş’ta yaşanan ve 10 ili etkileyen depremlerin ardından yaşanan yıkımların nedenleri hakkında bilgiler verdi. Kaya, Düzce’de de yapı stokları konusunda yaptığı açıklamada Türkiye standartlarının üzerinde olduğunu ancak yapı denetimlere daha çok yetki verilmesini özellikle idareler ve TSO tarafından baskı altına alınmaya çalıştıklarını söyledi.

6 Şubat günü saat 04.17’de Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde meydana gelen 7.7 büyüklüğündeki depremin yarattığı yıkım, saat 13.24’te Elbistan ilçesinde yaşanan 7.6 büyüklüğündeki ikinci depremle katbekat arttı. Bölgede yaşanan yıkımların fazla olması konusunda Yapı Denetim ve Deprem Mühendisleri Derneği Düzce İl Temsilcisi Uzman İnşaat Mühendisi Orhan Kaya, bölgede deprem ivme hesaplarının yanlış yapıldığını söyledi.
‘BÖLGEDE BİNA YAPIMLARINDA DEPREM İVMESİ 0,20 OLARAK HESAPLANMIŞ’
Deprem yaşanan bölgede 500 yılda bir deprem yaşanmasından dolayı deprem yönetmeliğine göre deprem ivme hesaplarının 0,20 üzerinden yapıldığını söyleyen Kaya “Burada bana göre en önemli konulardan birisi deprem şartnamesi yetersiz kaldı. Deprem olan yaklaşık 300 kilometre mesafedeki binaların büyük kısmı, şehirlerin büyük kısmı 2. Ve 3. Derece deprem bölgesinde. Buda şunu meydana getiriyor. Hesaplar yapılırken, depremin gücü ve ivmesi baz alınarak hesap yapılır. 1. Derece deprem bölgelerinde 0,40 olması deprem ivmesi, Düzce’de 0,51 olarak baz alınıyor. 1999 Düzce depreminde deprem ivmesi 0,59 olarak tespit edildi. Şuanda deprem bölgesinde 0,20, 0,30 olarak alınan deprem ivmesi 0,66 olarak çıktı. Buda binaların hesaplarının komple yetersiz kalması demek. Bunun hesaplanması şu şekilde oluyor. Deprem bölgeleri depremin tekrarlanma süresine göre sınıflandırılıyor. Depremin 50 yılda bir olmasına göre sınıflandırılıyor. Bu bölgede yaşanan deprem 500 yılda bir tekrarlandığı için ve bu sınıfta olduğu için bu hesaba katılmadığından küçük depremlere göre hesaplar yapılmış ve binalar buna göre yapılmış. Binaların hesaplanın üzerinden 2-3 katı deprem ivmesi yaşandı” dedi.
‘BÖLGEDE 3 KAT YERİNE 15 KAT İZİN VERİLMİŞ’
Bölgede zemine göre 3-4 kat izni verilmesi gerekirken, 15 kata izin verildiğine dikkat çeken Orhan Kaya “Aynı gün içinde 9 saat arayla iki sefer aynı deprem yaşandı. Birinci depremde hasar gören binalar ikinci depremde yerle bir oldu. Birinci depremden sonra kullanılması gereken sağlam görünüşlü ve az hasarlı binalar soğuk ve zorunluluklardan dolayı kullanılmaya başlandığı için bu binalarda ölü ve yaralı sayısı çok oldu. Hatay, İskenderun ve Kahramanmaraş bölgesinde zemin sıvılaşması var. Binalara baktığınız zaman bir çok yerde 1 kata yakın yükseklikte binalar toprağa gömülmüş durumda. Depremle birlikte salınımla yan yatmış ve geriye gelemediği için devrilen bir çok bina var. Bu şu demek. 3-4 katlı bina izni verilmesi gereken yerlere 15 kata kadar bina izni verilmiş demek. Zeminin taşıyamayacağı bir yük ve devrilmelere neden oluyor. Zemin taşıyamadığı zaman, yapı denetimli, denetimsiz, yüksek demek mümkün değil. Bu bunalar yıkıldıktan sonra tüm hesapların dışına çıkıyor” ifadelerini kullandı.
‘DÜZCE’DE BİNALAR TÜRKİYE STDARTLARI ÜZERİNDE’
Düzce’de yapılan binaların 1999 depreminden sonra yapıldığını söyleyen Kaya “Düzce’de, bütün Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi 2000 yılı milat olarak kabul ediliyor. 2000’den sonra 1998 yılı şartnamesi ile birlikte, bu şartname 1999-2000 yılında yürürlüğe geçmesi ile birlikte binalar 2001 yılında bitti ama 2000 yılını esas tutarsak ara müthiş fark var. 2018 şartnamesi piyasada daha yeni geçerli veya binaları bitmek üzere. Düzce’de binaların büyük çoğunluğu 1999’dan yılından sonra yapıldığı için çoğu mühendislik hizmeti almıştır. Düzce’de 23 Kasım’da yaşanan depremin ardından çok büyük taşıyıcı hasarlar olmadı. Binaların yapımı ve projelendirmesi 3 kademeden hesaplanır. Birincisi idarelerin yaptıkları, belediye yada valiliklerin yaptıkları. Kaç kat çeker, nasıl olur bu yönde imar planları hazırlanmak zorunda. Deprem bölgesinde bu planlamalar yanlış yapılmış. 3-4 kat çekecek yere 15-16 kat bina yapmışlar ve bu bir hata. Bundan sonra mimarların, mühendislerin, yapı denetimlerin hatasını konuşmak çok mümkün değil. İkinci aşamada projelendirme aşaması var. Projelendirme aşamasında Düzce daha önce iki deprem yaşadığı için proje standardımız Türkiye’nin çok üzerinde. Yeterli olmayan yerle vardır. Ama genel olarak Türkiye standardının üzerinde. Üçüncü aşamada müteahhit tarafından yapılma aşması. Ama maalesef Düzce’de işçilik kalitesi düşük, müteahhit kalite ve standardı istenilen seviyede değil. Bu aşamaları da yapı denetim firmalarının incelemesi ile aşmaya çalışıyoruz. Ancak bakıldığında diğer illere göre inşaat kalitesinde üst seviyedeyiz. Her ne kadar aradığımız standart olmasa da Türkiye standardı üzerindeyiz. Düzce’de çok fazla yıkım ve can kaybı olacağını düşünmüyorum. Binalar yapılırken 1 deprem hesabı ile yapılır. Depremden sonra binalar hasar görebilir. İstenen şey depremden sonra insanların binasını terk etmesi için 15 dakikalık zamanda yıkılmaması istediğimiz şeydir. Özellikle deprem bölgesinde birinci depremde hasar alan binalara insanlar çıkıp ikinci deprem yaşanınca bir çok insan kaybı oldu. Bunun önlenmesi lazım. Düzce bina standardına göre ilk yüzde 5’lik dilim içindedir” dedi.
‘BİNALARIN ŞEKLEN VE ŞARTNAMELERE GÖRE DEĞİL DEPREMLERE GÖRE KONTROL EDİLMESİ GEREKİYOR’
Kaya, idareler tarafından binaların şekline ve şartnameye uyup uymadığına bakıldığına aksine binaların deprem dayanıklılığına bakılması gerektiğine ve bununda yapı denetim firmaları ile olacağına dikkat çekerek “Türkiye deprem bölgesi. İdarelerde binaların sağlamlığında çok şeklen kontroller ve evrak üzerinden yeterli olmasına bakılıyor. Şartname uygunda yeteri diyorlar. Bu konuda daha yapı denetimlerle omuz, omuza çalışmalarını bekliyoruz. Bu konuda eksikliklerimiz var. Geçtiğimiz 1 yıl boyunca çok defa istememize rağmen idareler, yapı denetimler, mühendisler ve müteahhitler bir araya gelemedik. Eksikliklerin giderilmesi gerekir. Bunun çok faydalı olacağına inanıyorum. Binaları şeklen değil depremlere uygun olup olmadığını incelemeliyiz” ifadelerini kullandı.
‘İDARE VE TSO’NUN BASKISI ALTINDAYIZ’
Yapı denetim firmalarının işlerini tam anlamıyla yerine getirmediğini söyleyen Kaya “İdareler bunu yapmak istese de idareler ve TSO’dan büyük baskı altına alınıyoruz. Bize müdahale ediliyor. Yapmak istediğimizde de cezalandırma ihtarlarına ve tehditlere maruz kalıyoruz. İdarelerimizin yapı denetimlerin yanında olması ve sorunları birlikte çözmemiz gerekir” şeklinde konuştu.
Editör: D. Son Haber