Düzce’de boşanmak üzere olduğu eşinin sürdüğü aracın kaputuna tutunarak yaklaşık 40 kilometre giden kadın, oğlu ile babasının kendisini öldürmek için kumpas kurduklarını ve öldürmeye teşebbüs ettiklerini iddia etti. Baba ise cani olmadığını söyleyerek iddiaları yalanladı. 

Düzce’nin Aziziye Mahallesi’nde oturan Sevcan Şentürk, boşanma aşamasında olduğu kocası Ali Osman Şentürk’ün sürdüğü otomobilin kaput kısmına tutunarak ilerlerken etrafta bulunan sürücülerin cep telefonu kameraları ile görüntülendi. Yaklaşık 40 kilometre boyunca bu şekilde yolculuk yapan kadın olay anını anlattı.

 Sevcan Şentürk, boşanmak üzere olduğu kocasının kendisini öldürmek istediğini iddia ederek “Oğlum babasıyla birlikte yaşıyor. Gece 1,5 yada 2 sıralarında anne ben geliyorum dedi. Dışardan birisi olsa alınmaz ama oğlum olduğu için kapıyı açmak zorunda kaldım. Geldi. Kardeşleri ile görüştü. Oğlum nereden geldin, nereye gidiyorsun diye sordum. Ben dedi Ankara’dan geliyorum. Şimdi gidiyorum dedi. Tek başına geldiğini söyledi. Ben tek başına geldiğini duyunca zaten ürperdim. Ehliyeti yok, yaşı küçük. Yolda başına bir iş gelse anne olarak ben ne yapardım. Sen tek gelmemişsindir. Yanında mutlaka birileri gelmiştir dedim. Yok dedi ben kendim geldim dedi. Anneannesi gideceğim deyince polisi ararım dedi. Bize benim arabamın plakasını sorgulayacak kimse yok dedi. Oğlum beni o adamla muhatap etme dedim. Ben ararım dedi ve babasını aradı. Babasına ben Ankara’dan geliyorum. Kardeşlerimizi görmek için uğradım ve çıkacağım dedi. Babası sadece 3 kelimde söyledi. Tamam oğlum, bir sorun var mı? Paran var mı? Oğlum ise kredi kartım var dedi. Tamam oğlum dedi ve telefonu kapatacaktı. Ben tek geldi diye düşündüm. Salmıyorum diye seslendim. Sen nasıl gönderirsin dedim. Ankara’dan buraya tek başına buraya nasıl gelir, ben İstanbul’a salmıyorum dedim. Bana küfür etti ve çocuk 10 dakika sonra aşağı inecek dedi. Ben istemedim gitmesini. Ben kardeşlerini sakinleştirirken oğlum kaçtı. Bende yalın ayak dışarı çıktım durdurmak için. Bulunduğumuz evin arasında duran araca bindim. Kapıyı açmak istedim. Kapıyı kilitledi. Bir yandan da babası ile telefonda görüşüyordu. Babası da arka taraflardan bizi duyabiliyormuş. Oğluma bağrışma seslerimizi duyabiliyormuş. Ama kendisi çıkıp gelmedi. Oğluma telefonla talimat verdi. İlerlemeye çalıştı ve ben önünde durunca gitmek istemedi. Geri gitti çıkamayınca babası gaza bas dedi ve ben kaputun üzerine çıkmışım. Nasıl olduğunu hatırlamıyorum. Bir 30-40 metre gidip babasını aldı. Ben 40-45 dakika gezdim. Gaz pedalına basan sanırım babasıydı. Oğlum babasına dur diye yalvardı. Sağa, sola manevra yaptı. Elinde silah vardı ve silah gösterdi diye düşünüyorum. Onların yaptığı beni öldürmekti. Oğlu ile anlaşıp beni aşağı indirmek beni öldürmek istediler. Ben eve geldim ve ben Süpermen annenizim dedi. Tek korkum oğlum onun elinde. Annesinin üzerine araba sürdürecek kadar canileşmiş. Ben ortada dolaşan kirli bilgilerin giderilmesi için röportaj yaptım. Ben hiç korkmadım. Bir yerde 150-200 kilometre hıza ulaştı. Bir ara ayağım lastiğe değdi. Sürekli savrula, savrula gittim. Oğlum gitti. Onlar beni öldürmeye çalışıyordu. Ben çocuklarım için ayakta kalmaya çalışıyordum” dedi.

"Ben cani değilim"

Olaya ilişkin açıklamalarda bulunan Ali Osman Şentürk, "Konu haberlerde çıktığı gibi değil. Adana'dan oğlumla birlikte misafirlikten geldiğimiz sırada oğlum kardeşlerini görmek istedi. Her hafta oğlumu Düzce’ye gönderiyordum. Bolu Dağı’nda oğlum annesini aradı ve 'Anne ben kardeşlerimi özledim, görmeye geliyorum. Bir saat kardeşlerimi göreyim' dedi. Düzce’ye girdik. Evin 30 metre yakınında hava yağışlı olduğu için oğluma arabayı verdim. Eve gönderdim. Aradan 10-15 dakika geçince oğlum beni aradı ve kapıyı üzerine kilitlediklerini söyledi. Ben daha önce de sıkıntılar çıktığı için yalnız geldim de demiştim. Sonra oğlumu polise teslim edeceğiz diye tehdit ediyorlar. Oğlum beni tekrar aradı. Telefonun hoparlörünü açtırdım ve 'Oğlum ben arabanın yanına geçiyorum. Sende kardeşlerinle vedalaş gel' dedim. O sırada annesi 'Oğlumu kaçırıyorlar' diyerek kendisini kaputun üzerine attı. Bütün mahalleyi ayağa kaldırdı" dedi.

"Polisi arayarak yardım talep ettim"

Ali Osman Şentürk, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu bana kurulan komplo daha önce de İstanbul'da birkaç defa yaşandı. Mahallelileri üzerime saldı. Biz can havliyle arabaya bindik. Çocukların psikolojisi bozuluyor diye yalvarmama rağmen kaputtan indiremedim. Oradan ayrıldık. İzimizi kaybettirdik sandım ama arkamızda 6 araç bizi takip ederek yaklaşık 11-12 kilometre taciz ettiler. Ben polisi arayarak yardım talep ettim. Can güvenliğimizin olmadığını, peşimizde 30 kişinin olduğunu söyledim. Düzce'nin ara sokaklarında 'İn' diye yalvardım indiremedim. Araçlar bizi takip etti. Peşimizdeki araçlar ve 30 kişi otoyolda Gölyaka sapağına kadar bizi taciz ederek takip etti. Elimde bilgi ve belgeler var. Devletin savcı ve polisiyle irtibat halindeyim. Ben kimseden kaçmadım. Bu haber tamamen yanlış. Daha önce de İstanbul’da 2 defa daha saldırdılar. Oğlum onlarla rahat bir şekilde görüşüyor ancak ben 2 kızımla görüşemiyorum. Ben cani baba değilim. Polis ekibi beni durdurmadı, ben can güvenliğimden dolayı durdum. Ben oğlumu kaçırmadım. Oğlum benimle İstanbul’da yaşıyor. Her hafta görüşüyorlar. Ben kızlarımla 3 senedir görüşemiyorum"

"Ben kaçırılmadım, babamla İstanbul'da yaşıyorum"

Kaçırıldığı iddia edilen 14 yaşındaki Ecirhan Şentürk ise "Ben İstanbul'da babam ve babaannemle birlikte yaşıyorum. Aynı zamanda okulumda orada. Ben İstanbul’a geçerken kardeşlerimi özlediğim için onları görmek istedim. Babamda beni bıraktı. Sonra karışıklık çıktı, kavga oldu. Biraz tatsızlık yaşandı. Benim kaçırıldığım söylenmiş ama ben kaçırılmadım. Babamın yanına da kendi isteğimle gidiyorum" diye konuştu.