ADALET VE SESİ ÇIKMAYAN HÜRRİYET..

  • 27.08.2022 19:57

 

Sahne kıyafetleri nedeniyle sık sık hedef olan Gülşen Hanımefendi , imam hatip liselilere yönelik sözleri nedeniyle dün tutuklandı. Gülşen’in nisan ayında orkestradaki arkadaşlarından biriyle şakalaşırken "İmam hatipte okumuş daha önce kendisi, sapıklığı oradan geliyor", sözlerinin yer aldığı bir video önceki akşam sosyal medyada paylaşıldı.

Bunun üzerine hakkında soruşturma başlatılan Gülşen, evinden gözaltına alındı. Savcının tutuklanması istemiyle mahkemeye sevk ettiği sanatçı cezaevine gönderildi.

Mahkeme kararlarını ister beğenelim ister beğenmeyelim eleştiremezmişiz.

Gülşen aranjör eşi Ozan Çolakoğlu ile iyi pop müzik eserleri yapan bir sanatçı. Fakat yaptığının elle tutulacak hiçbir tarafı yok iken dünkü mahkeme kararı ile bir anda haklı oldu.Ana muhalefet partisi lideri Kılıçtaroğlu derhal bırakın bu sanatçıyı dedi.

Ama Kimse Fatih Tezcan’ı hatırlamadı.

Akşam twitter de #imamhatipler kapatılsın (hashtag = etiket ya da başlık) trend topic oldu.

Yani bir iş yaparken Gülşen baltayı taşa vurmuş olsa da Adaletin baltayı boşa vurmaması lazım.

Kutuplaşan Türkiye’de bu durumlar hayra alamet değil.

Gülşen bugün yarın tutukluluğa itiraz edip tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılacaktır.

O ZAMAN SORMAZ MI BU İNSANLAR SERBEST BIRAKACAKTINIZ NİYE TUTUKLADINIZ?

Ama kimse bu ülkenin değerlerine hakaret edemez. Etmemeli.

Fatih Tezcan diye bir kendini gazeteci olarak gören bir beyefendi var.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e hakaretten 2 yıl 2 ay hapis cezası alan Tezcan, “sabıkalı geçmişi, tekrar suç işlemeyeceği yönünde kanaat oluşmaması, suça yatkın kişiliği” gibi nedenlerle cezası ertelenmedi. Tezcan, “Ben cezaevine giriyorum. Allaha emanet olun ve dua edin” diyerek sosyal medya hesabından bir paylaşımda bulundu.

Kimse Fatih Tezcan’dan bahsetmedi. Edemedi.

Atatürk’e hakaret ettiyse atın zindana katıksız 20yıl verseniz kimse demez ki yahu ne oluyor.

Yahu Adalet bu mu?

Ama milyonlarca insanın mezun olduğu veya okuduğu veya okuyacağı bir okuldan mezun olanlar sapık olarak nitelendiriliyor.

Bugün Kocaeli’nde bir İmam Hatip lisesinden bir veli ve çocuğu İmam Hatip lisesine giderek kaydını başka düz bir liseye aldırmışlar.

Bu okuldan mezun olduğunda çocuğumuz ismi sapığa çıkar diyerek.

Çocuk okulda okumak istemediğini söylemiş. Babası da çocuğu başka bir okula almış.

Bu örnek gibi örnekler belki de çok.

Gençlerin hayallerine kimsenin kumpas kurmasına izin verilemez.

 

Bunu bazıları Kuran Kurslarında meydana gelen ahlak dışı olaylarla ilgili imam hatiplilerde sesini ya çıkarmadı yada kol kırılır hesabına sessiz kalındı diyerek karşı bir hamleye çevirme gayretinde olanlar da var.

Kimse çürük elmalar her yerde olabilir demedi. Özellikle bu konuda muhalif gazetecilerden başka ses çıkmadı.

Bizim mahalleden üst perdeden kimse kınayamadı.

Ayrıca bu konularda devletin denetim mekanizması var gücü ile çalışması gerekir.

Ama İmam Hatip ve sapıklığı bir arada şaka dahi olsa dillendirmeye cesaret edememeli.

Neyse bu konuda yazmaktan imtina eder olduk.

Herkes kanunlara uymak zorunda. Ama herkes..

Gülşen’in savcılıktaki  özür cümlesinde vardı, şu ifade “radikal uçlara savruldum”.

Çok iyi tespit.Çok iyi bir ifade

Siyasette,toplumda ve medyada da herkes bir  uçlara savrulma yaşıyor.

Bunun iki nedeni var:

Öfke ve nefret.

Gülşen nefretinin kurbanı, ona orantısız ceza veren mahkeme de öfkenin esiri oldu.

Bu bu kadar basit.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Son Haber (www.duzcesonhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.