YENGEÇ SEPETİ SENDROMU

  • 24.10.2022 22:54

 

"Kumsalda yürüyen bir adam, avlanan balıkçıya yaklaştığında kova içerisindeki yakalanmış yengeçleri görür. Kovanın üstü açıktır, kapağı yoktur. Bu durum onu şaşırtır, çünkü yengeçlerin kaçabileceğini düşünür. Balıkçıya sorduğunda “Evet, tek bir yengeç olsaydı, kesinlikle kaçardı. Ancak, pek çok yengeç varsa, biri kaçmaya çalıştığında diğerleri onu yakalar, kaçamayacağından emin olur, geri kalanlar da aynı kaderi yaşarlar.” yanıtını alır. Tek yengeç kapaksız kovadan rahatlıkla çıkabilirken sayı arttıkça kaçış imkansızlaşır. Çünkü birbirlerini yukarı itmek yerine, aşağı çekerek engellerler. Sonunda kimse kazanamaz.”

İnsanların yaşadıkları durumdan mutlu olmadıkları dönemler olabilir. Bu dönemlerde mutluymuş gibi görünüp sizi de o duruma sürüklemek isteyebilirler.

Peki bu sürükleme ardında yatan psikolojik sebepler nelerdir?

Filipinliler arasında popüler olan bu kavram, ilk olarak aktivist yazar Ninotchka Rosca tarafından kullanılmıştır. “Ben sahip değilsem, sen de olamazsın.”, “Ben başaramıyorsam, sen de başaramazsın.” anlayışını ifade eder.

Bazı insanlar, bencilce davranarak hırslarını ön plana alarak başarmanın yolunun başkalarını geride tutmak olduğunu düşünürler. Kendileri ulaşamıyorsa, sizin de hayalleriniz, hedefleriniz uzak olmalıdır. İstekleri budur. Rekabetçi duygularla, hasetlik ve kıskançlıkla çabalarınızı sabote etmeye çalışırlar.

Kendi başarısızlık korkularıyla, sizin başarılarınıza, gelişim olanaklarınıza ket vurmaya çalışanlar, yeni bir şey denemek istediğinizde baltalamaya, caydırmaya niyetlenenler olabilir. “Ne gerek var?”, ”Boşver.”,”Zaten beceremezsin, hiç uğraşma.”, “Bu saatten sonra meslek değiştirilir mi?” sözlerini duyabilirsiniz. Bunlar sizi strese soksa da sakin olun. Eğer kararınızdan eminseniz arkasında durun. Bunları söyleyenlerin büyük bir kısmı yengeç sepeti sendromu yaşıyor olabilir.

Yengeç zihniyetine sahip kişiler, gruplarında diğerlerini aşarak başarılı üyelerin önemini azaltmayı hedeflerler. Onlar başarısızken başkalarının başarısını izlemek yerine, çökmelerini beklerler. Mutlu anlarda bile eleştirecek noktalar bulabilirler, ama eleştiri duymak istemezler. Empati ve merhametten yoksundurlar..

Bu günlerde tam bu sendroma uyan bir durum Akparti’de var.

En son Eşref Fakı Baba iyi partiye geçmek için istifa etti. Hem de milletvekilliğinden de istifa etti..

Bu durum geçmişte vardı? Ama geçmişte kendinde bir kıymet gören hemen ben küstüm oynamıyorum diyordu. İnşallah aldığım bu karar ülkem için hayırlara vesile olur diyerek ayrılıyorlar..

Hepsi bir kovaya koyuyor millet.Bu arada kovatada soğuk su değil sıcak su koyuyor.Millet onlardan akıllı.

Ahmet Davutoğlu gittiği yerde yuhalanıyor. Tepki veriliyor.

Yok ülkeyi yönetemiyorlar, yok şöyle ,yok böyle diyenler hep Akparti kontenjanından başbakan,bakan,milletvekili olmuş insanlar.

Şimdi ise hava puslu. Ekonomi zorda. Biraz kıran kırana savaş var.

Rekabet var demiyorum.

Ben yükselmiyorum sizde aşağı gelin diyen binlerce yengeç bir birinin bacağını, kulağını, kolunu kopararak aşağı çekmeye çalışıyorlar.

Hayat hep böyledir. Batan gemiye halat atılmaz derler. Fakat kaptan rüzgarlı havada belli olur ya Tayyip Erdoğan gemiyi bu fırtınalı havada sağ salim 2023 te iktidara taşıyabilir ise bu kovadaki yengeçler birbirini yemeye devam edecekler.

Hatta ortamdaki herkes birbirini yiyecek.

Gemidekiler kurtulacak.. Benden söylemesi…

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Son Haber (www.duzcesonhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.