Türkiye yüzyılı projesi ile milletin önüne çıkan Akparti’yi bekleyen ciddi sorunlar var.

Eylül ayının başlaması Anadolu’da hasatın bitip ürünlerin çıkması ile tekrar bir hiper enflasyon dönemine girildi.

Bu durum  piyasaya ‘’tencere darbesi’’ bana göre de gerçeklerin gün yüzüne çıkma gibi zaruretinin sonucu.

 Bu günlerde, yirmi yıllık Akparti iktidarından geriye iki kışın zor geçeceği gözle görülmektedir. Önceki kış pandemi dolayısı ile sıkıntı yaşarken daha fazla hoşnutsuz olunan bir dönem , birçok unsuru ona benzeyen Hoşnutsuzluk Kışı’nın ikinci versiyonunun uygulamalı yaşamına tanık oluyoruz. Bu kez farklı olan bu durumu millete aktarmakta sıkıntı yaşanması.

Salçada meydana gelen %500 lük fiyat artışı, Süt ve süt ürünlerinde meydana gelen %300 lük fiyat artışı ,zeytinde meydana gelecek olan %200 lük artış mutfağa çok fazla dokunacağı gibi bahara doğru et fiyatlarında %100 lük artışlar kaçınılmazdır.

Bu durum halkta 1. pandemi dönemi hoşnutsuzluk kışı ve 2.Hiper enflasyon hoşnutsuzluk kışı olarak Akparti’yi ciddi olarak zorlayacağını düşünüyorum.

Fakat enflasyon düşme eğilimini şu şekilde gerçekleştirmesi çok doğru değil.

Vatandaş alım gücünün kaybı nedeni ile ürünleri almaktan vaz geçmesi ürün üreticilerinde maliyetlerin azalmamasına rağmen ürünlerin satışı için fiyat indirimine gitmesine neden olacaktır.

Özellikle marketlerde ciddi SKT sorunları dolayısı ile fiyatları maliyetlerinin altında satılan ürünler çoğalmış durumda.

Hane halkı ağırlıkla temel tüketim malzemelerinin dışında ürün almamaya veya bu alana para harcamamaya gayret ediyor.

Fakat esas tüketim mallarındaki artış asgari ücretin işveren tarafından maliyete yedirilmesi veya asgari ücrete dahi çalışacak eleman bulamaması dolayısı ile maliyetlerin ciddi olarak geri dönülemez olarak artması esas enflasyonu hiper hıza sokan etmenlerden birtanesi.

Doğalgaz ve elektirik faturaları bu kış vatandaşı ciddi olarak zorlayacak.

Bakalım bu hoşnutsuzluk kışlarından Akparti nasıl çıkacak.

Daha önce de hayat pahalılığına ilişkin açıklama yapan Cübbeli Ahmet Hoca, bu defa şunları söyledi:

"Ekonominin bozuk olması, çoğu günahı engelleyici bir şey. İçki pahalı, kumar pahalı, zina pahalı... Onlara da zam geliyordur herhalde. Fahişelerin fiyatından haberim yok ama zam vardır herhalde. Her şeye zam geliyorsa senin de bu günaha bulaşma riskin azalıyor. Efendi hazretleri çok okurdu bunu. 'Allah bir adamı koruyacaksa imkan vermez, buldurmaz' derdi. O da Mevla'nın bir koruması. Müslüman hakkında konuşuyorum. Günahlara karşı eğilim çoğalıyor ama imkan azalıyor. Bu manada iyi bir şey."

Şeklinde bir talep düşmesinden bahsederken insanlar mecburen yemeğe salça katacaklar,peynir zeytin yiyecekler.Yumurtasız ev yağsız ev olmaz ama insanlar bazı temel ihtiyaçlarının dışındakileri erteleyebilir.

Buradan kışın sonu bahar mı kışın sonu birlik,irade,zafer mi yoksa tamam,değişim ,ve yenilenme mi ile devam mı bunu hep beraber göreceğiz.

Akparti bu hoşnutsuzluk kışından bakalım nasıl çıkacak.

Veya halkı nasıl çıkaracak.

Bu arada Akparti çalışmaya devam ediyor. Fakat yuvarlak masa döne dursun millet yönünü döndürmez ise bu hoşnutsuzluğu iyi açıklar ise Akparti’nin Recep Tayyip Erdoğan’ın bileğini bükecek daha bir aday çıkmadı.

Bu durum Muhalefet cephesinde ciddi bir hoşnutsuzluk oluşturduğunu düşünüyorum.

Bakalım bu hoşnutsuzluğu millet nasıl değerlendirecektir.