Bu hafta neyime güvendiysem seçim sonuçları ile ilgili iddaya girdiğim dostların baklavaları, yemekleri, hediyelerini kabul ettim.

Ali Amca’mız ilk tur seçimde 1. Tursa salladık.İkinci turda devireceğiz dedi. Baklava’dan sıyaracağını düşündü. Ama olmadı.29 Mayıs elinde 1 kilo baklava ile girdi. ’’Helal olsun’’ dedi.

Bir de neyinize güveniyorsunuz deyince size CHP ve İyi Parti nin yaptığı hatalara birde PKK’nin desteğine.. Güldü.

Başka bir arkadaşım kaybettiği yemeği sımarlayayım borcum bitsin zaten “Çok kötüyüm” dedi. “Neyiniz var” diye sorduğunda “Adam kazandı yine. Yok öyle değil. Moralimiz çok bozuk. Yine olmadı, yine kaybettik” karşılığını verdi.

Vallahi ümidimizi kaybettik. Bir de Fenerbahçeliyiz. Oradan da darbe yedik. Gülmek bize haram oldu.

 “En çok duyduğum iki cümle” başlıklı yazısına, “Düşünebiliyor musunuz?” sorusuyla devam ederek, “28 Mayıs'ta yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonucu muhalefet tabanında öyle travmatik bir etki yarattı  ki bir insan bunca sıkıntı pandemi, hastalığı bir yana bırakıp, ülkenin hali nedeniyle ‘çok kötüyüm’ diyebiliyor” ifadesini kullandı.

Psikologa gidecektim muayene 1200 TL olunca Müslüm Baba birde aslan sütüne sığındım.

Galatasaray şampiyon olunca kabul ettim.

Bu Fenerbahçe ile Muhalefet lanetli. Bunlara gülmek haram edilmiş bize.Devlet bize psikolojik destek vermeli. Büyük travma yaşıyoruz.

Aklıma bir hikaye geldi.

Ona anlattım siz değerli okuyucularımız ile de paylaşayım.

Erzurum'dan kalkıp şehirlerarası sefere çıkan Dadaş otobüsünde muavin horlayan yolcuyu insanları rahatsız ettiği gerekçesiyle uyandırır.

Ancak adam tekrar uyur ve horlamaya devam eder.

Bunun üzerine muavin sinirlenir ve adamla tartışmaya başlar, tartışma büyüyünce muavin adamı otobüsten indirmeye karar verir.

Sinirlenen adam muavini bir güzel döver, otobüs şoförü müdahale edince şoför de dayaktan payını alır.

Uykusundan uyanan yedek şoför de gelir, adam onu da döverken polis gelir elinden kurtarır ve adamın boksör olduğu ortaya çıkar.

Aynı muavin, başka bir gün yine bir yolculuk esnasında yolculardan birinin horladığını duyar ve yolcuyu kibar bir şekilde uyandırdıktan sonra sorar;

-Gardaş boksör misen?

-Hayır...

-Karateci misen?

-Yoo...

-Tekvandocu misen?

-Cıks....

-Kungfucu misen?

Adam şaşırır ve yine hayır der.

Bunun üzerine muavin şaşkınlıkla sorar;

"Peki gardaş, neyine güvenip horlirsen?"

Bu Tayyip Erdoğan nasıl bir lider ise.

6 lı kumar masasını darma duman etti.

Yok kazanacak aday dedikleri aramızda kalsın Ekrem ile kazanıyoruz Mansur’u nakavt etti.

PKK ve HDP yerle yeksan inlerine kök attılar.

Avrupa basını halen şaşkın.

ABD ne yapacağını şaşırdı.

Ve halen gürlüyor.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;

Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!

Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.

Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Şimdi insanın Recep Tayyip Erdoğan gibi bir oyun kurucusu gölcüsü  Devlet Bahçeli gibi savunması olsun Kemal Kılıçdaroğlu ve 7 li masa gibide rakibi olsun her iddaya girer.

Kaybet me şansı bu rakipler ile yok. Bay Kemal Bay bay olmadı.Kal Kal Kemal olarak yapıştı koltuğa..

9 ay sonraki seçimler için İstanbul ve Ankara için iddaya girebilirim.

Ankara’yı kaybedecek. İstanbul’u alacak..

Ankarayı’da kazanma şansı var ama kendi atadığı, bir sürü maaş verdiği memur, bürokrat, işci halen oy vermiyor.

Biraz zor… Ama imkansız diye bir şey yok Reis’in kitabında. Biraz zaman alır. Ama mümkün..

Ama olsun.

Baklavasına…

Bir defada kaybedelim.

Milletin psikolojisi düzelsin.