AK Parti kurulduğu günden itibaren güçlü yapısıyla her seçimden başarıyla çıkmasını bildi. Özellikle Düzce’de AK Parti’ye en üst düzeyde destek verildi. Her dönem 3 milletvekilinin üçü de AK Parti’den çıkarken, son seçimlerde MHP Düzce’den ilk kez milletvekili çıkararak 2-1 yapmayı başardı.

MHP’den Düzce Milletvekili seçilen Ümit Yılmaz, TBMM’de AK Parti dışında bir milletvekili olmasının her zaman faydası olacağını göstermiş oldu. Bir çok konu TBMM gündemine gelirken, Düzce’nin adı sık sık mecliste duyulmaya başladı.

Sadece konuşmadan ibaret olsa da Düzce’nin adının duyulmaya başlaması, Düzcelilerin hoşuna gitti ve hemen ardından Yılmaz’ın özellikle bakanlara yönelttiği soru önergeleriyle birlikte hareket biraz daha arttı. Millet meclisinde muhalif bir ses olmasının tadına varmaya başladı.

Tabi son dönemde zamlar, ekonomik sıkıntılar, siyasi dışı gündem oluşturma çabaları genel siyasetin Düzce’ye yansıması kötü sonuçlar doğurmaya başladı. Pahalılık, market zamları derken millet iyice çileden çıktı. Doların yükselmesi, benzin, mazot zamları tüm bunların üzerine tuz, biber ekti.

Genel siyasetin bu durumu Düzcelileri de yakından etkilerken, Düzce’nin kendi içerisinde de tepkiler yerelde artmaya devam etti.

Eski TSO Başkanı olan Fahri Çakır’ın ortalıkta görünmemesi, Ayşe Keşir’in Kadın Kolları Genel Başkanı olmasıyla birlikte bakanlık hayallerinin artması ve bir sonra ki seçimlerde ne olacağının henüz bilinmemesi gibi konular Düzcelilerin AK Parti’ye olan sempatisini azalttı.

Tüm bunlarla birlikte yeni neslin oy kullanacak olması da iktidar partisini düşündürmeye, nasıl bir yol izleyeceklerini en iyi şekilde planlamaya itti.

Düzce Belediyesi’nin başına getirilen ve eski bakan olan Faruk Özlü’den beklentiler en üst seviyeye çıkmışken, bu beklentilerin aslında en az seviyede olması gerektiği anlaşıldı. Sözlerinin büyük bölümünü yerine getirmediği gibi şeffaf ve halka sorarak yönetim şekli uygulayacağız mesajları boşa çıktı.

İzmirli firmaya ait büfelerin esnafı etkilemesini, Olimpiyat Kavşağı gibi basit bir konuyu uzatması ve inada bindirmesi, mecliste tepkilerini dile getiren vatandaşlar dava etmesi belediyeye karşı olan antipatiyi arttırdı.

Çok fazla hata yapılmaya başlanmasıyla birlikte bu AK Parti’nin oylarına yansıyacak gibi duruyor. Tabi sonuçta sandığın başına Düzceliler gidecek ve karar verecekler. Belli olmaz, şimdi AK Parti’nin aleyhine esiyor gibi görünen rüzgar bir anda lehine dönebilir.

Ancak AK Parti’nin Düzce’de artık çok iyi isimlerle seçimlere gitmesi gerekiyor. Artık ceketimizi assak seçim kazanır anlayışı bitti. Eskiden olduğu gibi il dışından ithal milletvekilleri, seçimlerden sonra ortalıkta görünmeyen milletvekilleri Düzcelilerin ilgisini çekmeyecektir.

Kamuoyu içerisinde dolaştığımız kadarıyla kendi çapımızda yaptığımız araştırmalarda bazı isimleri sık sık duruyoruz. Çoğu insan kendi beğendiği ismi vererek bu aday olmazsa benden AK Parti’ye oy yok diyebiliyor. Az çok hep aynı isimler üzerinde insanlar hemfikir olmuş gibi görünüyor.

En sık duyduğumuz isim tabi ki Mehmet Keleş. Belediye Başkanlığı’ndan istifası etmiş olsa da Keleş’in gönüllerde büyük yer ettiğini her ortamda görüyoruz. İlla Mehmet Keleş diyen ciddi bir kitle var. Hatta AK Parti milletvekili sıralamasında 3. Sırada yer alsa 1 ve 2. Sırada ki isimleri de alır götürür gibi bir inanış var.

Düşünsenize Mehmet Keleş Belediye Başkanı adayı olduğu dönemde AK Parti’nin ne milletvekili ne belediye kaybı var. Keleş’in olmadığı dönemlerde ise AK Parti hem milletvekili hem belediye kaybetmiş. Keleş’i duyan AK Parti’ye sempatiyle bakıyor.

Düzce Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Nigar Demircan Çakar. İlla ki bir kadın milletvekili adayı olacaksa bu iş için biçilmiş kaftan olarak görülüyor. Akademik kariyeri, Düzce Üniversitesi’nde yaptığı çalışmalarla birlikte üniversiteyi bu şekilde organize eden Düzce’yi de en iyi şekilde organize eder mantığı var. Ayrıca profesör ünvanlı bir kişinin Düzce’ye milletvekili olması ayrı bir karizma ve hava katacağına inanan Düzceliler, Demircan’ı da mecliste görmek istediklerini söylüyorlar.

Belediye Başkan Yardımcısı Cengiz Tuncer. Düzce Belediye Başkan Yardımcılığı görevinde halkın büyük sempatisini kazanmış. Gezdiğimiz yerlerde ismi sık sık gündeme geliyor. Dost sohbetlerinde milletvekilliğini de en iyi şekilde yapabileceğine inanılıyor. Yaptığı bir çok işte kendisine görev ve sorumluluk veren Düzce Belediye Başkanı Faruk Özlü’yü ön plana çıkarmaya çalışması ayrıca oldukça sadık ve güvenilir bir isim olduğuna inandırıyor.

TSO Başkanı Tuncay Şahin. Şimdi ki milletvekili Fahri Çakır döneminde TSO meclisinde muhalif olarak yeri yerinden oynatan ve başkan seçilmesiyle birlikte TSO’yu adeta yeniden ayağa kaldıran Şahin’in de siyasi olarak Düzce’ye faydalı olacağına inanılıyor. TSO’da yaptığı çalışmalarla “Tuncay’da ne cevherler varmış” diyorlar.

Düzce İl Sağlık Müdürü Yasin Yılmaz. Bürokratlar arasında ismi ön plana çıkmaya devam ediyor  Sağlık yatırımları konusunda Düzce son dönemde en üst seviyeye ulaştı. Ankara’da ki sağlam bağlantıları ve dostluklarıyla sorunların çözümü konusunda kısa yollardan sonuca ulaşabiliyor. Bürokrat kimliği ile yapabildiklerini siyasi kimlik kazandıktan sonra daha rahat yapabileceğine inanılıyor.

Birçok mekana girip çıkıyor, bir çok kişiyle sohbet etme fırsatı buluyoruz. Tabi daha birkaç isim var. Ancak en sık duyduğumuz isimler bu 5 isim. Sanki AK Parti Düzce’de bu 5 isimden 3’ü yada en az 2’si ile seçime giderse işi biraz daha rahat olacak gibi görünüyor.

Dedim ya bu sadece öngörü ve dinlediğimiz kadarıyla bizim tahminimiz.

Ancak gerçek şu ki, Düzceliler oy verdikleri insanlara rahatça ulaşmak, aralarında görmek, derdi ve sevinci olduğunda da paylaşmak istiyor. Kendileri gibi samimi ve halkın içinde olan isimleri görmek istiyorlar. Milletvekili olunca değişecek, kendini göklerde görecek, özel günlerde Düzce’ye sahi uğramayacak isimlerden bıkmışlar.

Allah ömür verir de eğer bir seçim daha görme fırsatı bulursak tüm partilerin adaylarına bakacağız. Seçim kazananların hangi adaylarla nasıl başarı kazandığına bakacağız. Halka yakın olan isim her zaman kazanacaktır.