Geçtiğimiz gün iktidara talip bir siyasi parti hakkında haber yaptım. Tabi bir gazeteci gözüyle kendi fikirlerimi kamuoyu ile paylaştım. Bu fikirlerimi doğru bulanda olabilir, bulmayanda olabilir. Genel kamuoyu tepkisini kendime ait olan sitede paylaştım.

Haberin ardından her türlü eleştiriye, bundan önceki haberlerde olduğu gibi açığım, bundan sonrakilerede açık olacağım. Genel kamuoyu tepkisini KENDİME AİT internet sitesinde yayınlamaya devam edeceğim.

Öyle seni dava ederiz, sen nasıl bunu yazarsın tehditlerine bugüne kadar boyun eğmedim, bundan sonrada eğmeyeceğim. Ben Tezcan Solmaz olarak bana öyle diyenlerin ağa babalarını mahkeme salonlarında çok kafası önde çıkarken izledim. Ben bunlara alışığım.

Neyse haberi hazmedemeyen şahıs ilk olarak beni aradı.

HADSİZ, sen bu haberi nasıl yaparsın dedi. Bende bana böyle bir şey demeye hakkı olmadığını, rahatsızlığı varsa açıklama yaparak durumu tekzip etmesini (TEKZİP ETMENİN KURALLARI DAHİLİNDE), yok tekzip etmek istemiyorsa Fevzi Çakmak Mahallesi’nde bulunan Düzce Adliye binasına başvuru yapmasını istedim.

HADSİZ bununla yetinmedi, benim haberlerde yardımcı olduğum ve belli bir süredir görev yapmaya çalıştığım medya grubuna gelerek beni sırasıyla şikayet etmiş.

Yani beni işimden edebilirdi. Allah’tan SİTE BENİM sitede orada aklı başında olan kişiler gereken cevabı vermişlerdir zaten.

Zihniyete bakar mısınız? Şikayete geliyor ve benim işten atılabilme ihtimalide varken beni şikayet ediyor.

He işten atılmaktan korkmuyorum çünkü böyle bir durumla karşı karşıya gelmeyeceğimi biliyorum. İş veren akıllı ve ne yapacağını bilen birisi. Sadece bu hadsize değil, diğer her kişiye haddini bildirecek durumda. Bu bana özel bir durumda değil. Her çalışanına aynı derecede yakın ve ne yapacaklarını adı gibi biliyor. Birde o gurubun haberle alakası yok. Kimse gidip oralarda başkasının yaptığı bir şey için onlara racon kesemez.

Ama işin acı tarafı her ne olursa olsun, ben işten atılsam ve başka bir güvencem olmasa ne olurdu? Ben işsiz kalacaktım ve o HADSİZ kıs kıs gülecekti. Zihniyete bakar mısınız?

Düşünsenize bu adam ufacık bir haberle küplere binip birini işinden edebilme ihtimali varken şikayete gidebiliyor. Bunlar Allah korusun ya iktidar olurlarsa, diktatör dedikleri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı mumla ararız gibime geliyor.

HADSİZ bey, sen kendini biliyorsun. Düzce küçük yer o koltuklar gelip geçici bir gün birbirimize yine selam veririz hikayesini geç. Ben seni daha önce tanımıyordum işim düşmedi, bundan sonrada tanısam dahi eminim sana işim düşmez. Selam alıp, veririm diye kendini yorma.

Tabiî ki eleştireceğim, kamuoyunun tepki gösterdiği konuları mümkün olduğu kadar, yetişebildiğim kadar KENDİMİN OLAN internet sitesinin sayfalarına taşıyacağım. Buna ne sen ne başkası karar veremez. Ben veririm. Beğenmiyorsan dediğim gibi TEKZİP kuralları içinde TEKZİP yapar yada dava edersin mahkemede hesaplaşırız.

Konu nerden nereye geldi.

Ne dedim başlıkta bugün bir haber daha yaptım. KOŞ KOŞ şikayete gel.

Kalın sağlıcakla…