Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2023 genel seçimlerinin 14 Mayıs tarihinde olabileceğini işaret etti. Seçimlere kısa bir süre kala siyaset sahnesi tüm yurtta olduğu gibi Düzce’de de hareketlendi.

Peki Düzceliler nasıl bir milletvekili istiyor?

Mesleğimiz gereği tüm vilayette zaman zaman gezme fırsatı buluyoruz. Haber gereği şehir merkezinde olduğu kadar Düzce’nin köylerinde de geziyoruz. Tabi siyasi hareketlilik başladığı için köydeki ağabeylerimize, dedelerimize, teyzelerimize olduğu gibi şehir merkezindeki ağabeylerimize, dedelerimize ve teyzelerimize de nasıl bir milletvekili görmek istediklerini soruyoruz.

Gittiğimiz her yerde halkın bir kere Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a olan sevgisinin arttığının farkında vardık. İlginç bir şekilde hem ekonomik şikayetleri olup hem Erdoğan’a sevgi duymalarına anlam verememekle birlikte, vatandaşlar 6’lı masanın henüz aday çıkarmamış olmasınıda gerekçe göstererek ‘Bunların nesine güvenlim’ cevabı ile gönderiyorlar. 6’lı masadan çıkacak adaya göre fikirleri değişir mi? Bilinmez. Ama görmek istedikleri milletvekili profilini sıralıyorlar.

Düzce’nin milletvekili Düzce’nin tozunu yutmuş, halkın derdi ile dertlenmiş, seçimden seçime Düzce’ye gelmeyen, her aradıklarında rahatça ulaşabilecekleri bir kişi olsun istiyorlar ve ekliyorlar.

Mantar gibi sadece seçimde gelen bir kişi kesinlikle bizim tercih edeceğimiz bir kişi olamaz. Yada bu kez Celal Erbay gibi dayatma bir isme kesinlikle oy vermeyiz diyorlar.

Celal Erbay görev süresi bitince kaç kere Düzce’ye geldi? Bunu soruyorlar. Yada Osman Çakır gibi piyangodan çıkan bir milletvekili istemiyorlar. Milletvekilliği biter, bitmez köşesine çekilip halktan uzaklaşan ve emekliliğin tadını çıkaran bir milletvekili istemiyorlar.

Millet İmam Hatip lisesi mezunu isimlere saygı duyuyor. Ancak milletvekillerinin tamamının imam hatip kökenli olmasını da istemiyor. Bu memlekette Düzce Lisesi mezunu var, ticaret lisesi mezunu var, endüstri meslek lisesi mezunu var, kız meslek lisesi mezunu var. Bunlar bu memleketin çocuğu değil mi diyorlar.

Örneğin halk Trabzon Valisi iken Düzce’den milletvekili aday adayı olacağı konuşulan İsmail Ustaoğlu ismine de bir anlam veremiyor. Trabzon gibi hem Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gözdesi, hem İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun memleketinde görev üstlenen, bir ilin en üst yöneticisi olan bir kişinin neden siyasete soyunduğunu, hizmet için milletvekili koltuğuna gerek olmadığını savunuyor.

İnanın ki millet Ayşe Keşir’i milletvekili olarak görmekten öte bir bakan olarak görmek istiyor. İlk geldiği zamanlar biraz soğuk davranılan Keşir, halkın gönlüne girmiş ve halk onu en üst seviyede görme istiyor. Hatta büyük bir ilden milletvekili olup, Düzce’yi dördüncü isim olarak temsil etmesini istiyorlar.

Halkın büyük bölümü Fahri Çakır’dan adeta nefret ediyor. O kadar pişmanlık yaşıyorlar ki Çakır’ı değil listede partide görmek istemiyorlar.

Ümit Yılmaz’ın ilk dönemini beğenen Düzceliler, son dönemde Yılmaz’ın sesinin kesildiğine inanırken, her işlerini gördüğü için minnettarlar.

Düzce’de en iddialı parti AK Parti olduğu için bu dönemde dikkatli olması lazım. Şahsım da İmam Hatip Lisesi mezunlarına son derece saygı duyuyor ve seviyorum. Bir çok arkadaşım da imam hatip lisesi mezunu. Ancak bütün bir listeyi sadece bu kritere göre işlemek bence diğer isimlere haksızlık olacak.

Bir tarikat yada cemaat üyesi olduğu için misyon ve vizyonu olmayan bir ismi Düzce’ye milletvekili yapmaya çalışmak da büyük vizyonsuzluk olarak düşünüyorum. Bir cemaat yada tarikatın oylarını alabilmek için tüm Düzce halkının kalbini kırmanın bir anlamı yok.

Sırf Recep Tayyip Erdoğan sevgisini kullanarak, milletvekili çıkarabilecek olan Düzce’de, biraz Düzcelilerin sesine kulak vermek gerekiyor.

AK Parti, Erdoğan’dan sonra devam etmeyecekse bu dönem istediğinizi aday yapabilirsiniz. Ancak gerçekten bir AK Parti davası güdüyor ve bu partinin Erdoğan’dan sonrada yaşamasını istiyorsanız ki muhtemelen istiyorsunuzdur. Bu sebeple Düzcelilerin gönlünü hoş etmeniz gerekiyor.

Denenmişi denemek, hep aynı isimleri listelerde görmekten inanın sıkıldık. Samimi insanların bizleri Ankara’da temsil etmesini istiyoruz. Saygı duyulacak kişilerin başa gelmesini istiyoruz. Milletvekili oldu bizi unuttu denilmesini istemiyoruz.

Bakın ben bunu bir çok yerde anlattım. Bir çok yerde anlattığımda herkes aynısını düşünüyor dediler. Burada da anlatmaktan bir çekince duymuyorum.

Şahsım 1998 yılında ilk sigortası başlayan şanslı insanlardan birisiyim. EYT’den emekli olma şansını yakaladım. Belli bir süre sonra emekli olacağım. Aldığım maaşla evimi geçindirmeye çalışırken 6 boğaz bakmaya çalışıyorum. Bu süreç içinde özellikle oğlum seneye üniversite öğrencisi olacak. Ben eğer EYT’den emekli olmasaydım mesleğimin avantajlarını kullanarak, birkaç yerden burs bulacak, birkaç sponsorla oğlumun eğitim hayatını tamamlatmaya çalışacaktım. Millete boyun eğecektim. Ama EYT sonrası alacağım emekli maaşı sayesinde oğlum rahat bir biçimde üniversite okuyabilecek. Bir çok gençten daha şanslı olduğunu düşünüyorum. Ben kendi maaşımla yine evimi geçindirirken, emekli maaşımın tamamı oğlumun eğitim hayatı boyunca yanında olabilecek. Bu yüzden bir kere Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a bir minnet borcum olduğunu düşünerek seçimlerde açıktan söylüyorum, kendisini destekleme kararı aldım. Benimle birlikte aile fertlerimin bir çoğunu da bu yönde ikna edeceğime eminim.

Ancak milletvekili kısmında emin olun karşıma denenmişler, uzaktan gelip Düzceli gibi davrananlar, samimiyetsizler, ayda, yılda bir gördüklerim, ulaşmaya çalıştığımda ulaşamayacağıma inandığım birileri aday olarak çıkarsa milletvekili oyum başkasının olacak.

Bunu anlattığımda bir çok kişi benimle aynı fikirde olduğunu beyan ediyor. Bu kez milletin bu kriterlerde oy kullanacağına eminim.

Bu sadece AK Parti için geçerli değil. Bu CHP için, İYİ Parti için, MHP için de geçerli. Bakacağız ve göreceğiz. Halkın içinde olan, mantar gibi sağdan, soldan türemeyen isimleri milletvekili adayı olarak görmek dileğiyle.

Kalın sağlıcakla.