Gitarcı Aslan

  • 21.06.2023 09:45

Ormanlar Kralı aslan bir varisi olmadığından ona ayak işlerinde yardım edecek bir yardımcısı olmadığı  için yakınıyordu. Nedeni bilinmezdi. Fakat kimseye de fazla güvenemiyordu.. Bir yardımcısı olsa bir iki yıla kalmaz kocaman olurdu.

Ormanda bileğini bükecek kimse olamazdı. Şöyle yelesini savurarak boy boy dolaşırdı ortalıkta. Ormana asayişi kontrol için çıktığında bir kükre dimiydi, suçlular ve suç hazırlığı içinde bulunanlar saklanacak delik aramalıydı. Neden sanki tacını, tahtını bırakacağı bir varisi yoktu.

Yakın akrabaları falan da yoktu ki, onlardan birini yanına alsın, yetiştirsin, kendinden sonrası için kral olmaya hazırlasın. Kral dediğin soylu olurdu, asil olurdu, öyle her önüne gelen krallık yapamazdı. Tansiyonu şekeri ara sıra tavan yapıyordu.

Tutsa alelade bir aslanı kendinden sonrası için vasiyet etse, yeni kral beceriksiz çıkacak ve yönetim etkisiz kalınca da orman karışıklığa, kargaşalığa, kaosa sürüklenecekti.

“ Hayır, gözüm arkada kalmamalı “ diye düşündü Ormanlar Kralı aslan. “ Şöyle etrafına tekrar kontrol etmeliyim. Hem bu defa öncekiler gibi olmamalı, çok daha dikkatli davranmalıyım. Mutlaka bulmalıyım, damarlarında asalet kanı taşıyan gösterişli bir aslan mutlaka bulmalıyım. ”

Ormanlar Kralı aslanın günlerce süren araştırması sonunda meyvesini verdi. Dört nesil öncesinde krallık yapan aslan yerine büyük oğlunu vasiyet edince küçük oğlu bu duruma üzülmüş ve çekip gitmişti. Onun çok uzaklardaki Düzbazaar Ormanı’na gittiği ve orada sakin bir yaşam sürmeye başladığı belirtilmişti. Konu hakkında daha sonra ne olduğu gibi bir bilgiye rastlanmıyordu. Ormanlar Kralı aslan bilge gitarcı tilkiyi huzuruna çağırdı ve ona durumu anlatıp, Düzbazar Ormanı’nda araştırma yapmasını, eğer varsa, akrabalarından genç ve yetenekli bir erkek aslanı alıp saraya getirmesini emretti. Gitarcı tilki tamamen sessiz iş görecek ve dışarıya bilgi sızdırmayacaktı .Saman altından su yürütecek ve aranan yardımcıyı bulup getirecekti. 

Tilki Düzbazaar Ormanı’na vardığında küçük bir kalabalık gördü. Bu kalabalığın ortasında genç bir erkek aslan gitar çalıyordu. Tilki daha önce gitar çalan bir aslan görmediği için çok şaşırdı. Pek de güzel çalıyordu canım bu aslan gitarı. Gitar sesini yakından dinlemek için ön sıraya geçmek lazımdı. Haydi ne duruyordu geçseydi ya ön sıraya.

Tilki kalabalığın arasından sıyrılarak ön sıraya geçti. İşte şimdi gitar sesi kulağına daha bir hoş geliyordu. Bir süre bu gitarcı aslanın konserini dinledikten sonra onun oldukça kendisi gibi yetenekli olduğunda karar kıldı. Hani gitarcı aslan hava karardıktan sonra konserini bitirip dinleyenlere teşekkür edip kalkıp gitmese sabaha kadar onun çaldıklarını dinlemeye razıydı. Bu kadar olurdu canım, bu kadar olurdu. Tıpkı kendisi gibi çalıyordu ama aslandı.

Tilki ertesi gün yoğun bir çaba içine girdi. Sağa gitti, sola gitti, gezdi, dolaştı. Pek çok orman hayvanıyla konuşmalar yaptı. Ne yaptı etti, sözü döndürdü, dolaştırdı, dört nesil öncesinde kral olan aslanın küçük oğlunun ne olduğu, nasıl yaşadığı ve soyunun devam edip etmediği sorularını onlara sordu. Konuya doğru dürüst bir açıklama getiren yoktu. Hep ben ne bileyim, ben ne bileyim. Fakat iş dedikodu anlatmaya geldi miydi fındık kırdırıyorlardı. Birbirlerinin arkasından demediklerini bırakmıyorlardı. Dedikodu kötü bir alışkanlıktı, bunu bari bilselerdi ya..

Tilkinin Düzbazaar Ormanı’ndaki araştırması on gün devam etti. Sonunda bir yaşlı aslan konuyu aydınlığa kavuşturdu. Kraliyet ailesinden şu anda hayatta olan bir aslan kalmıştı. O da gitarcı aslandı. Tilki yaşlı aslanıda yanına alarak orman gitti. Yine aynı yerde konser veriyordu. Tilki konser sona erdikten sonra gitarcı aslanın yanına giderek, Ormanlar Kralı aslan tarafından buraya gönderildiğini, kralın kendisini konser vermek için saraya davet ettiğini söyledi. Bu teklifi kabul eden gitarcı aslan, ertesi gün tilki ihtiyar aslan ile birlikte yola çıktılar.

Gitarcı tilki yolda giderken aklına bir plan geldi..

İhtiyar kralın  kulağına eğilip kralımız ölmek üzere bu gitarcı aslanı yerine düşünüyor. Ama esasen  krallık senin hakkın..

İki aslanın arasına şeytani  vesveseyi vermiş. Uzaktan onları izlemeye başlamış..

Yolda gitarcı aslana da kralın varisi sensin dikkat et diyormuş..

Yolda gitarcı aslan bir uçurumun kenarından geçerken ihtiyarı tam aşağı iterken tilki müdahil olmuş ikisini de aşağı itmiş..

Tilki aklına Düzpazaar Ormanı'nın kralı ben niye olmayayım diyerek  aslan postunu soyup üstüne giymiş..

Saraya varınca tilki  aslan gibi davranıp gitarcı aslan olarak kralın huzuruna çıktı ve en başından başlayarak olanları anlattı. Gönderdiği tilki ile ihtiyar aslanın bir birini uçurumdan iterek  öldüklerini söylemiş.

Kral da damarlarında asalet kanı taşıyan gösterişli genç ve yetenekli bir erkek aslan nihayet bulunmuştu. Fakat şu gitar çalma işi kralı hem şaşırtmış, hem de düşündürmüştü. Nereden aklına gelmişti bilmem ki bu aslanın bu kadar güzel gitar çalmayı nereden öğrenmişti.

Akşam yemeğinde bir gitar dinletisi vermesini istedi. İçine de  bir kurt düşmüştü. Bu aslanın kulakları çok dik. Kuyruğuda çok tüylü imiş. Akşam yemeği sarayın yemek salonunda yendikten sonra gitarcı aslan konserine başladı. Sanki sihirli bir el gitarın telleri üzerinde dolaşıyordu ve dinleyenler bu tellerden çıkan nağmelerle büyüleniyorlardı. Bazı bazı gitarcı aslan sesiyle de iştirak ediyordu bu nağmelere ve gerçekten büyüleyici bir tablo ortaya çıkıyordu.

Fakat sesinde de bir gariplik vardı..

Günler günleri kovaladı. Geçen günlerle birlikte kral gitarcı aslanı tanıdıkça kuşkusu tereddütleri arttı.. Asildi, gösterişliydi  soyluydu, bilgiliydi, kültürlüydü, saygılıydı. Daha ne olsundu canım aynı zamanda kuzeniydi ya bu gitarcı aslan. Yerine vasiyet ederdi olur biterdi. İşin en zor tarafıda her türlü ayak işini yapıyordu.  Günler geçip gidiyor fakat kral bir türlü ona ayağına ne oldu niye aksadığını soramıyordu..

Fakat ormandan kuşları ile bilgi alan kral aslan uçurumda derisi soyulmuş iki aslan bulduklarının istihbaratını almış..

Ayrıca bir gitarcı aslanın Düzpazaar Ormanının haracını yediğini öğrenmiş...

Sonunda kral bir gün cesaret bulup bu yardımcıyı azletmiş...

Yardımcı koşa koşa krala gidip beni yardımcılıktan çıkardım demiş. Bana söz verdin.. Beni maaşa bağla demiş..

Onu ormanına göndermiş.

 Düzpazaar Ormanı’na gitmiş.

Krala anlatılanları gitarcı aslana anlatmış.. Hiç şaşırtmamış.. Zaten o bütün bunları babasından defalarca dinlemişti. Varisi olacak aslan çok iyi koşarmış.. Her şeyi bildiğini gitarcı aslana söyledi. Kral, gitarcı aslanın ayağının nasıl olduğunu sorunca kem küm demiş..

Tam kaçacak iken krallık zabıtalarına yakalayın demiş..

Bu arada aslan postu üzerinden çıkıvermiş.

Kral bir de ne görsün gitarcı tilki çıplak...

Aslan kralın güvendiği dağlara bu yaz aylarında bir kere daha kar yağmıştı..

Şekeri yükselmişti..

Biraz dinlenip tatil yapması gerekiyordu...

Bu tilki hem kendini çok yormuş hemde ümitlerini kırmıştı..

Babasının dediği geldi aklına.. Aslan aslanlığını yapar tilki tilkiliğini...Ayıdan post tilkiden dost olmazmış..

Masalımızda burada bitmiş..

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Son Haber (www.duzcesonhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.